Ankara'nın o bildik cumartesi sakinliğine bürünmeden önce, Cuma heyecanı bambaşka bir anlam kazandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hiç beklenmedik bir hamleyle—adeta siyasetle maneviyatın kesiştiği o ince çizgide—tarihi Hz. Ali Camii'ne gitti.
Camii cemaati şaşkındı. Kimi telefonuna sarıldı, kimi ise heyecanla yakınlarına mesaj çekti. "Cumhurbaşkanı burada!" cümlesi, sessiz duaların arasına karışıverdi.
Erdoğan, sade bir vatandaş edasıyla—belki de o an için—siyasi kimliğini bir kenara bırakmıştı. İmam eşliğinde kılınan namaz sonrasında ise cemaatle bir araya geldi, hal hatır sordu, tokalaştı. Gülümsemesi, özellikle gençler arasında hemen dikkat çekti.
Maneviyatın Siyasetle Buluştuğu An
Aslında bu, sıradan bir dini ziyaret değildi. Hz. Ali Camii, Ankara'nın en köklü, en tarihi mabetlerinden biri. Erdoğan'ın bu tercihi—bilhassa mevcut siyasi iklim düşünüldüğünde—derin bir mesaj taşıyor olabilir mi? Kimi analistler "evet" diyor, kimi ise "sadece bir Cuma namazı".
Fakat şu bir gerçek: Türkiye'de liderlerin dini alanlardaki görünürlüğü, her daim sembollerle yüklüdür. Bugün de öyle oldu.
Cemaatten Yansıyan İzlenimler
Namaz sonrasında konuştuğumuz bazı cemaat üyeleri, Erdoğan'ın samimiyetinden oldukça etkilenmişe benziyordu. "Hiç beklemiyordum," diyor 67 yaşındaki emekli öğretmen Ali Bey. "Ama geldi, bizimle kıldı, bizimle dua etti. Bu çok değerli."
Bir diğer genç cemaat üyesi ise, "Siyaset üstü bir andı," diye ekliyor. "O an hepimiz aynı saftaydık."
Ankara’da Cuma—belki de uzun süredir—hiç bu kadar konuşulmamıştı.
