Dün akşam saatlerinde gerçekleşen o önemli buluşma, aslında Türkiye'nin gelecek dönem stratejilerine dair ipuçlarıyla doluydu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları, adeta siyasi havanın nasıl şekilleneceğinin habercisi gibiydi.
Ekonomi konusunda söyledikleri ise gerçekten dikkat çekiciydi. "Enflasyonla mücadelede kararlıyız" derken yüz ifadesindeki o ciddiyet, her şeyi anlatmaya yetiyordu aslında. Ama işte, bu işler öyle kolay değil. Hele ki küresel ekonomideki dalgalanmalar ortadayken...
Diplomasi Arenasındaki Hamleler
Uluslararası ilişkilerdeki son gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, Türkiye'nin bölgesel ve küresel politikalarına dair önemli sinyaller verdi. Doğu Akdeniz'den Kıbrıs'a, Suriye'den Libya'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada Türkiye'nin pozisyonunu net bir şekilde ortaya koydu.
Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Dış politikadaki bu dengeli duruş, gerçekten takdire şayan. Bir yandan komşularla ilişkileri normalleştirme çabası, diğer yandan ulusal çıkarlardan taviz vermeme kararlılığı... Zor bir denge acti aslında.
İç Politikadaki Yol Haritası
Muhalefet partilerine yönelik mesajlarında ise oldukça netti Erdoğan. Demokrasi kültürümüzün gelişmesi gerektiğini vurgularken, siyasi istikrarın önemine dikkat çekti. Meclis'teki çalışmaların verimliliği konusundaki beklentilerini de açıkça ifade etti.
Aslında düşünüyorum da, siyaset zor zanaat. Herkesi memnun etmek mümkün değil elbette, ama ülkenin geleceği için ortak akılla hareket etmek şart.
Yerel yönetimler konusundaki açıklamaları da oldukça dikkat çekiciydi. Belediyelerle merkezi yönetim arasındaki koordinasyonun önemini vurgularken, vatandaşların temel ihtiyaçlarının karşılanması noktasındaki hassasiyeti gözden kaçmadı.
Ekonomide Yeni Dönem
Faiz, enflasyon, döviz kurları... Biliyorum, bu konular kafanızı karıştırıyor. Ama Erdoğan'ın açıklamaları, ekonomide yeni bir döneme işaret ediyor gibi. Yatırımların artırılması, istihdamın geliştirilmesi ve üretim ekonomisinin güçlendirilmesi konularındaki kararlılık mesajları, umarım somut adımlara dönüşür.
Dolar ve euro'daki dalgalanmaların vatandaşı nasıl etkilediğini hepimiz biliyoruz. Market alışverişi yaparken, akaryakıt alırken, kira öderken... Her seferinde hissediyoruz bu etkiyi. Umarım önümüzdeki dönemde bu konularda olumlu gelişmeler yaşarız.
Son olarak şunu söylemeliyim: Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları, Türkiye'nin içinde bulunduğu dönemi anlamak açısından oldukça önemli ipuçları barındırıyor. Önümüzdeki günlerde bu söylemlerin nasıl eyleme dönüşeceğini hep birlikte göreceğiz.
