Ankara'da adeta elektrik var bugünlerde. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde dudaklardan düşmeyen bir heyecan, koridorlarda yankılanan önemli kararların ayak sesleri...
Recep Tayyip Erdoğan'ın o bildik kararlı duruşuyla masaya yatırdığı konular, Türkiye'nin gelecek haritasını çizen nitelikte. Ekonomiden dış politikaya, eğitimden sağlığa uzanan geniş bir yelpazede attığı adımlar, ülkenin rotasını netleştiriyor.
Ekonomide Yeni Soluk
"Artık eski köye yeni adet getirme zamanı" diyor Erdoğan adeta. Ekonomi politikalarında köklü değişiklikler kapıda. Enflasyonla mücadeleden tutun da yatırım hamlelerine kadar her detay titizlikle ele alınıyor. Yerli üretim meselesi ise -inanın bana- sıradan bir söylem olmaktan çıkmış durumda.
Doların inişli çıkışlı seyri, faiz politikaları, ihracat rakamları... Bütün bu ekonomik göstergeleri bir kenara bırakın aslında. Önemli olan, sokaktaki vatandaşın cebine ne kadar yansıdığı değil mi zaten?
Dış Politikada Denge Aktı
Uluslararası arenada Türkiye'nin ağırlığını hissettiren açıklamalar geliyor. Doğu ile Batı arasında denge politikası izlerken, bölgesel güç olma iddiasından da ödün verilmiyor. Suriye'den Libya'ya, Kıbrıs'tan Doğu Akdeniz'e uzanan diplomatik hamleler, Ankara'nın masada nasıl güçlü durduğunu gösteriyor.
Rusya ile Amerika arasında sıkışıp kalmak? Hayır, Türkiye kendi yolunu çiziyor. Erdoğan'ın diplomasi masasında oynadığı kartlar, dünya liderlerini hâlâ şaşırtmaya devam ediyor.
Eğitim ve Sağlıkta Reform
Gelelim memleket meselelerine... Eğitim sistemindeki değişiklikler konuşuluyor. Yeni neslin yetişme tarzı, müfredattaki düzenlemeler, öğretmen atamaları -hepsi- masada. Sağlık sisteminde ise pandemi sonrası alınan derslerle şekillenen yeni bir dönem başlıyor.
- Yerli aşı çalışmaları hız kesmeden devam ediyor
- Hastane sayıları artırılacak
- Sağlık çalışanlarının sorunları çözüme kavuşturuluyor
Bunlar sadece birkaç başlık. Aslında işin özü şu: Vatandaşın derdine derman olacak projeler öncelikli.
Yatırım Hamlesi Başlıyor
Altyapı projelerinden tutun da enerji yatırımlarına kadar uzanan devasa bir yatırım seferberliğinden bahsediyoruz. İstanbul'daki mega projeler, Anadolu'nun dört bir yanına yayılan sanayi bölgeleri, teknoloji parkları... Hepsi Türkiye'nin 2023 vizyonunun bir parçası.
Yollar, köprüler, havalimanları derken -itiraf edeyim- bazen insan "Bu kadar hızlı büyüme iyi mi?" diye düşünmeden edemiyor. Ama görünen o ki, Türkiye büyüme hızından ödün vermeye niyetli değil.
Son söz? Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi konjonktürde attığı adımların ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. Yol haritası belli, hedefler net. Geriye sadece bu hedeflere ulaşmak için gereken azim ve kararlılıkla çalışmak kalıyor.