Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türk Dil Bayramı'nda Gençlere Tarihi Çağrı: 'Türkçemizi Geleceğe Taşıyacağız'
Erdoğan'dan Türk Dil Bayramı Mesajı: Türkçemizi Yaşatacağız

Tam da düşünüyordum, dil denen o muhteşem hazineyi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Eylül Türk Dil Bayramı'nda öyle bir mesaj verdi ki, adeta kelimelerle örülmüş bir köprü kurdu geçmişle gelecek arasında.

Şöyle diyordu Erdoğan - ki haklıydı da - "Türkçemizi gelecek nesillere en güzel şekilde aktarmak hepimizin görevi." Aslında bu sadece bir görev değil, bir sevda işi. Dilimiz, bizim kimliğimizin aynası çünkü.

Gençler İçin Dil Köprüsü

Mesajın can alıcı noktası buydu işte: Yeni nesillere Türkçeyi yaşatacak eserler kazandırmak. Sanki bir çınar ağacı düşünün - kökleri tarihin derinliklerinde, dalları ise geleceğe uzanıyor. İşte tam da böyle bir şeyden bahsediyordu.

Belki de farkında değiliz ama dilimiz her geçen gün biraz daha yozlaşıyor. Erdoğan'ın bu çağrısı tam zamanında geldi diye düşünüyorum. Gençlerin ellerinden tutup onları dilimizin zengin dünyasına çekmemiz gerekiyor.

Neler Yapılmalı?

  • Öncelikle eğitim sisteminde Türkçeye daha fazla önem verilmeli
  • Genç yazarları teşvik edecek programlar hayata geçirilmeli
  • Dijital platformlarda Türkçe içerikler artırılmalı
  • Dilimizin inceliklerini öğreten etkinlikler düzenlenmeli

Aslında işin özü şu: Dil bayramını sadece bir gün değil, her gün kutlamalıyız. Nasıl mı? Mesela bir gencin eline bir Türk klasiği tutuşturarak. Veya bir çocuğa tekerleme öğreterek.

Erdoğan'ın mesajındaki şu cümle çok etkileyiciydi: "Türkçemiz, bizim medeniyetimizin temel taşıdır." Hakikaten öyle değil mi? Her kelimemizde bin yıllık bir tarih, bir kültür, bir hayat var.

Sonuç olarak - ve bunu samimiyetle söylüyorum - dilimizi korumak sadece devletin değil, hepimizin sorumluluğu. Her birimiz birer dil elçisiyiz aslında. Gençlere aktaracağımız her kelime, geleceğe atılan bir imza.