Günün en sert çıkışı, hiç beklenmedik bir anda geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Donald Trump'ın oğluyla ilgili iddialarına adeta çileden çıktı. Öyle bir tepki ki, siyaset koridorlarında şok etkisi yarattı.
"Yanımızda mıydın o zaman?" diye sordu Erdoğan, gözlerini dikerek. Bu soru, aslında çok daha derin bir hikayenin sadece başlangıcıydı.
Diplomasinin Arka Bahçesi
İşin aslını anlatmaya başlarken, Erdoğan'ın ses tonundaki o keskin vurgu her şeyi anlatıyordu aslında. "Trump'ın döneminde yaşananları biz birebir yaşadık" dedi ve ekledi: "O süreçte neler çektiğimizi, hangi diplomatik badirelerden geçtiğimizi kimse bilmiyor."
Peki neydi bu badireler? İşte orası tam bir muamma. Ancak şu kadarını söyleyebiliriz: Washington-Ankara hattında o dönem yaşananlar, sandığımızdan çok daha karmaşıkmış.
Özel'in İddiaları ve Siyasi Deprem
Özgür Özel, meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada neler demişti? Trump'ın oğluyla ilgili iddiaları ortaya atarken, aslında çok daha büyük bir siyasi bombayı patlatmıştı. Ama Erdoğan'ın tepkisi, bu iddiaların ne kadarının doğru ne kadarının spekülasyon olduğunu sorgulatıyor insana.
"Bizim dışişleri bakanımız, o dönemde nelerle uğraştı" diye anlattı Erdoğan, kelimeleri seçerek. "Her diplomatik temasın bir bedeli var. Kimse bunu görmezden gelmesin."
Perde Arkası Neler Yaşandı?
Aslında en çok merak edilen de bu değil mi? O dönemde Beyaz Saray'la yapılan görüşmelerde neler konuşuldu? Hangi taahhütler verildi? Hangi konularda taviz verildi veya verilmedi? İşte bütün bu sorular, Erdoğan'ın o "yanımızda mıydın" sorusunda saklı.
Diplomasi dediğiniz şey, bazen bir satranç oyunu gibidir. Hamleler görünür ama niyetler asla tam olarak anlaşılmaz. Trump dönemi de Türkiye için tam olarak böyle bir dönemdi.
Siyasetin Sivri Dili
Özel'in yaptığı çıkış, aslında muhalefetin dış politikada nasıl bir dil kullanacağının da göstergesiydi. Ama Erdoğan'ın verdiği tepki, bu dilin sınırlarını çizdi adeta. "Diplomasi ciddi iştir" der gibiydi. "Üzerinden siyaset yapılmaz."
Peki ya sonra? Bu sert çıkışın siyasette yaratacağı dalgalar nereye kadar ulaşacak? Özel, bu tepki karşısında geri adım atacak mı? Yoksa iddialarının arkasında duracak mı? Bütün bu soruların cevabını önümüzdeki günlerde alacağız.
Bir gerçek var ki, Türk siyaseti yine çalkalanıyor. Ve dış politika, iç siyasetin en keskin silahı olmaya devam ediyor.
