Japonya'da siyaset sahnesi adeta bir fırtına öncesi sessizliğe büründü. Gelişmeler öyle hızlı yaşanıyor ki, tarihi bir dönüşümün eşiğinde olduğumuzu söylemek abartı olmaz.
Liberal Demokrat Parti'nin genel başkan yardımcısı Taro Aso'nun istifa kararı, adeta bir domino etkisi yarattı. Aslında bu hamle, beklenen bir şeydi - ama kimse bu kadar çabuk olacağını tahmin edememişti.
Kadın Liderlik İçin Tarihi Fırsat
İşte şimdi asıl bomba: Japonya, kuruluşundan bu yana ilk kez bir kadın başbakanı seçme ihtimaliyle karşı karşıya. Evet, yanlış duymadınız! Bu, ülkenin siyasi tarihinde gerçek bir devrim niteliğinde.
Peki kim bu potansiyel tarihi figür? İsimler henüz netleşmiş değil ama siyaset koridorlarında fısıltılar giderek yükseliyor. Bazı isimler öne çıkıyor, bazıları ise kulis faaliyetlerine hız vermiş durumda.
Kishida'nın Zorlu Sınavı
Mevcut Başbakan Fumio Kishida için durum oldukça karmaşık. Bir yanda partinin gelenekçi kanadı, diğer yanda değişim talep eden kesimler... Kishida'nın bu dengeyi nasıl kuracağı merak konusu.
Şahsen düşünüyorum da, Japonya gibi köklü geleneklere sahip bir ülkede bu değişim kolay olmayacak. Ama değişim rüzgarları esmeye başladığında, kimse duramaz - değil mi?
- İlk kadın başbakan adayı kim olacak?
- Geleneksel siyaset anlayışı bu değişime hazır mı?
- Japon halkı bu tarihi dönüşüme nasıl bakıyor?
Bu soruların cevapları önümüzdeki günlerde netleşecek. Ancak şunu söyleyebilirim: Japonya siyasetinde kadınların rolü artık eskiye asla dönmeyecek şekilde değişiyor.
Uluslararası Yansımalar
Dünya gözlerini Japonya'ya çevirmiş durumda. Asya'nın bu önemli ekonomik gücündeki potansiyel liderlik değişimi, bölgesel dengeleri de etkileyebilir. Hele ki küresel siyasette kadın lider sayısının arttığı bu dönemde...
Son düşüncem: Belki de Japonya, tam zamanında doğru adımı atıyor. Kim bilir? Tarih bize gösterecek.