Tam da sonbaharın o hüzünlü güzelliğinde, yapraklar sararıp dökülürken, bir bayram coşkusu sardı ülkeyi. AK Parti'nin sözcülük görevini yürüten Ömer Celik, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için kaleme aldığı mesajla gündeme damgasını vurdu. Öyle sıradan bir kutlama mesajı değildi bu - içinde taşıdığı derin anlamlar ve vurgularla dikkat çekti.
Celik'in sözcüklerinde adeta bir tarih bilinci vardı. Şöyle diyordu mesajında: "Cumhuriyetimizin 102. yılını gururla kutluyoruz. Bu topraklarda yeşeren, bu milletin öz benliğinden doğan bir yönetim biçimidir cumhuriyet." Sanki her kelimesiyle, cumhuriyetin sadece kağıt üzerinde kalan bir kavram olmadığını, yaşayan bir organizma gibi milletin ruhundan filizlendiğini anlatmaya çalışıyordu.
Milli İradenin Yükselişi
Aslında düşününce... Cumhuriyet nedir ki? Sadece bir yönetim şekli mi? Hayır, Celik'in de altını çizdiği gibi, çok daha fazlası. O, milletin kendi kaderini tayin hakkının en somut ifadesi. Milli irade denilen o büyük gücün tecellisi. Ve işte tam da bu noktada, AK Parti Sözcüsü'nün vurgusu önem kazanıyor:
"Cumhuriyet, milletin kendi kaderine sahip çıkmasıdır" diyordu Celik. Bu sadece bir cümle değil, adeta yüz yıllık bir mücadelenin özeti gibiydi.
Geleceğe Umutla Bakmak
Peki ya gelecek? Celik'in mesajında en çok dikkat çeken noktalardan biri de buydu - umut vurgusu. "Cumhuriyetin kazanımlarını gelecek nesillere daha güçlü şekilde aktarmak" ifadesi, sadece bir siyasetçinin sözleri değil, sanki bir babanın çocuklarına bıraktığı mirasın sorumluluğunu taşıyordu.
Ve şu cümleler... İnsanı düşündüren türden: "Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi, bizler için her daim yol gösterici olmuştur." Burada bir samimiyet var, öyle değil mi? Tarihle kurulan bağın canlı tutulması gerektiğine dair inanç...
Celik, mesajının sonlarına doğru adeta bir çağrı yapıyordu: "Birlik ve beraberlik içinde, ülkemizi daha ileriye taşıyacağız." Bu sadece bir siyasi söylem değil, aynı zamanda bir milletin ortak hayaliydi aslında.
29 Ekim'ler gelir geçer - ama her biri yeni bir başlangıçtır aslında. Celik'in mesajı da bunu hatırlatıyor bize: Cumhuriyet sadece geçmişte kalan bir değer değil, geleceği inşa etme iradesidir.
