
Şaşırtıcı bir gelişme yaşanıyor son günlerde. Adeta bir deprem etkisi yaratan bu uygulama, özellikle bürokrasi çevrelerinde konuşulmaya başlandı bile. Kimsenin beklemediği bir hamle, hem de.
Oy kullanma alışkanlığı -ya da kullanmama hali- artık çok daha farklı sonuçlar doğuracak gibi görünüyor. Çünkü yetkililer, sandığa gitmeyen personeli için oldukça radikal bir karar almış durumda. İşin ilginç yanı, bu durumdan en çok muhalif kesimin etkilenmesi.
Yedeklerdeki Temizlik Harekatı
Aslında olayın özü şu: Yedek listelerde yer alan isimler tek tek ele alınıyor. Ve tabii ki, eleme kriterlerinin başında siyasi tercihler geliyor. Muhalif olduğu bilinen personel, yedek kadrolardan çıkarılıyor. Bu, resmen bir 'temizlik' harekatına dönüşmüş durumda.
Peki nasıl oluyor da oy kullanmamak böyle bir sonuca yol açabiliyor? Aslında cevap basit: Sistem, sandığa gitmeyen herkesi potansiyel muhalif olarak görüyor. Bu da yetkililerin işini oldukça kolaylaştırıyor haliyle.
Kara Listenin Ayrıntıları
Oluşturulan liste tam anlamıyla bir kara liste aslında. İçerisinde kimler yok ki? Sendika temsilcilerinden, eski muhalif parti üyelerine kadar geniş bir yelpaze söz konusu. Herkesin tek bir ortak noktası var: Oy kullanmamış olmaları.
Bu durum, çalışma hayatında adeta bir domino etkisi yaratmış durumda. Kimse emin değil, sıradaki ismin kendisi olup olmayacağından. Ofislerde fısıltı gazetesi hızla yayılıyor: "Sandığa gitmeyen, işini kaybedebilir!"
Yetkililer Ne Diyor?
Resmi açıklamalara bakılırsa, her şey normal prosedürler dahilinde yürütülüyor. "Personelin performans değerlendirmesi" olarak sunulan bu uygulamanın, siyasi tercihlerle ilgisi olmadığı iddia ediliyor. Ama gerçekten öyle mi acaba?
İşin uzmanları ise durumu farklı yorumluyor. "Bu, klasik bir sindirme politikası" diyorlar. Ve ekliyorlar: "Amacın, muhalefeti susturmak olduğu çok açık."
Sonuç olarak, Türkiye'nin gündemine oturan bu uygulama, çalışanlar arasında ciddi bir tedirginlik yaratmış durumda. Kim bilir, belki de önümüzdeki günlerde çok daha farklı gelişmeler yaşanacak. Bekleyip göreceğiz...