Peru'da siyaset arenası adeta bir depremle sarsıldı. Kongre, beklenmedik bir hamleyle Devlet Başkanı Dina Boluarte'yı görevden alma kararı aldı. Bu karar, ülkenin son dönemdeki en sert siyasi krizlerinden birinin fitilini ateşlemiş oldu.
Oylama öncesi mecliste gerilim tavan yapmıştı. Milletvekilleri arasında adeta görünmez bir elektrik akımı dolaşıyordu. Kimi yüzlerde zafer gülümsemesi, kimi yüzlerde ise derin endişe okunuyordu. Nihayetinde, 100'e yakın milletvekili bu tarihi karar için 'evet' oyu kullandı.
Krizin Arka Planı Ne?
Aslında bu fırtına bir süredir kopmak üzereydi. Boluarte'nin başkanlığı, ülkenin derin siyasi bölünmeleri arasında giderek daha fazla sıkışıp kalmıştı. Muhalefetin sesi her geçen gün biraz daha yükseliyor, hükümete yönelik eleştiriler artıyordu.
Şimdi herkesin aklındaki soru: Bu karar Peru'yu nereye götürecek? Siyasi istikrar ne durumda? Ülke yeni bir seçim sürecine mi hazırlanıyor? Tüm bu soruların cevabı henüz net değil.
Uluslararası Tepkiler Bekleniyor
Dış politikada da gözler Peru'ya çevrildi. Komşu ülkeler ve uluslararası kuruluşların bu gelişmeye nasıl tepki vereceği merak konusu. Bazı analistler, Latin Amerika'nın bu istikrarsız döneminde benzer krizlerin diğer ülkelere de sıçrayabileceğinden endişeli.
Peru halkı ise bu gelişmeleri karmaşık duygularla izliyor. Kimi sokaklara dökülerek destek verirken, kimi evlerinde endişeyle olayları takip ediyor. Ülkenin geleceği belirsizlik bulutlarıyla kaplı görünüyor.
Bir siyaset bilimciye göre, "Bu karar Peru demokrasisi için bir dönüm noktası olabilir. Ya daha güçlü çıkacağız ya da kaosun eşiğine geleceğiz." Gerçekten de önümüzdeki günlerde yaşanacaklar, ülkenin kaderini belirleyecek nitelikte.