Rize'nin daracık sokaklarında kahvehanelerde demlenen sohbetlerin konusu bu sefer bambaşka. Yeni Milli Savunma Bakanı Sedat Özel'in memleketindeki hemşerileri, tam anlamıyla ikiye bölünmüş durumda. Kimi gururla anlatıyor başarı hikayesini, kimi ise kaşlarını çatarak eleştiriyor atamayı.
Şehrin merkezindeki bir kahvede oturan emekli öğretmen Mehmet Amca, "Bizim oralardan çıkan bir bakan tabii ki gurur verici" diyor. Ama hemen yan masadan yükselen bir ses tam zıt fikirde: "Gurur mu? Önce yaptıklarını görelim!"
Rize'nin Kalbinde Siyasi Kırılma
Öyle ya, siyaset denen şey hiçbir zaman basit değil. Rize gibi - nasıl desem - geleneksel olarak belirli bir çizgide duran bir şehirde bile görüş ayrılıkları derinleşiyor. Özel'in atanması, adeta şehrin siyasi haritasını yeniden çizdi.
Pazar esnafından 45 yıllık bakkal Hüseyin Bey, "Ben hemşerimizin başarısını kutluyorum ama" diyor ve derin bir nefes alıyor, "bu kadar önemli bir bakanlığa hazır mı, onu zaman gösterecek."
Kahvehane Sohbetlerinde Siyaset Rüzgarları
Şehrin farklı mahallelerinde durum değişkenlik gösteriyor. Kıyı mahallelerinde daha ılımlı yaklaşımlar göze çarparken, iç kesimlerdeki tepkiler daha sert. Bir grup vatandaş "hak edilen bir atama" derken, diğerleri "siyasi kayırmacılık" olduğunu iddia ediyor.
Yaşlı bir çay üreticisi olan Ali Dayı'nın sözleri ise oldukça düşündürücü: "Bizim için önemli olan memleketimize hizmet. Kim gelirse gelsin, Rize'nin çıkarını düşünsün yeter."
Öte yandan genç nesilden farklı sesler yükseliyor. Üniversiteli Merve, "Artık hemşerilik değil, liyakat önemli" diye ekliyor. "Memleketimizden biri gelsin diye değil, en iyisi gelsin diye bakmalıyız."
Siyasetin Doğası mı Değişiyor?
Bu durum aslında - bana kalırsa - Türkiye'nin genel siyasi iklimindeki değişimin küçük bir yansıması. Geleneksel bağların yerini yavaş yavaş performans beklentisi alıyor. Rizeliler arasındaki bu görüş ayrılığı, belki de daha büyük bir dönüşümün habercisi.
Sonuçta, siyaset artık sadece hemşerilik bağlarıyla ilerlemiyor. Vatandaşlar daha fazla sorguluyor, daha fazla merak ediyor. Rize'de yaşanan bu tartışmalar, aslında demokrasimizin sağlıklı işlediğinin de bir göstergesi.
Peki ya sizce? Hemşerilik bağları siyasette ne kadar etkili olmalı? Yoksa artık liyakat her şeyin önüne mi geçmeli? Rize'deki bu tartışma, aslında tüm Türkiye'nin ortak sorusu.