Yine mi? Evet, maalesef öyle. Ankara'da devam eden ve siyasi gündemi meşgul eden o meşhur 'saibeli kurultay' davası, bugünkü duruşmada bir kez daka ertelenmekten kurtulamadı. Beklemedekileri şaşırtmayan bu gelişme, adli takvime yeni bir tarih daha ekledi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü oturumu –sürpriz sayılmaz artık– yeni bir ertelemeye sahne oldu. Duruşma, 16 Aralık 2025 tarihine ertelendi. Peki neden? Gerekçe olarak, sanık avukatlarının yoğun iş temposu ve başka duruşmalarla çakışmaları gösterildi. Yani, tipik bir 'adli takvim karmaşası' diyebiliriz.
Davaya Kısa Bir Bakış
Hatırlayalım: Bu dava, CHP'nin 2018 yılında düzenlenen 36. Olağanüstü Kurultayı'ndaki delegelikle ilgili iddiaları konu alıyor. İddiaya göre, kurultayda 'sahte delegeler' oy kullandı. Bu iddia, o dönemde parti içinde büyük bir gerginliğe ve hukuki sürecin başlamasına yol açmıştı. Dava, üzerinden yıllar geçse de sonuçlanabilmiş değil.
Bugünkü duruşmada neler oldu? Aslında pek bir şey değil. Mahkeme, sanık avukatlarının mazeretlerini değerlendirip yeni bir tarih belirlemekten öteye geçmedi. Taraflar, 16 Aralık'ta görüşmek üzere dağıldılar. Yani, bir sonraki bahara kadar bu dava yine askıda kalacak gibi görünüyor.
Yargının Ağır İşleyişi
Bu dava, Türkiye'deki yargı süreçlerinin ne kadar yavaş ilerleyebildiğinin neredeyse bir sembolü haline geldi. 2018'deki bir olayın 2025'te hâlâ sonuçlanamamış olması, pek çok kişi için hayal kırıklığı yaratıyor. Hukukçular, bu tür ertelemelerin adalete olan güveni zedelediğini sık sık vurguluyorlar. Ancak görünen o ki, değişen pek bir şey yok.
Peki ya taraflar? Davayla ilgili tarafların suskunluğu dikkat çekici. Her iki taraf da –en azından bugün için– basına detaylı açıklama yapmaktan kaçındı. Belki de sürecin yıpratıcı doğasından usanmış durumdalar. Kim bilir?
Sonuç olarak, siyasi tarihimizin bu 'bitmeyen davası' yine ertelendi. Yargıdaki tıkanıklık, bu dava özelinde bir kez daka kendini gösterdi. Bir sonraki duruşma için takvimler 16 Aralık'ı işaret ediyor. Bakalım o gün gelince yeni bir erteleme haberiyle mi karşılaşacağız, yoksa nihayet bir ilerleme kaydedilebilecek mi? Hep birlikte göreceğiz.