Düşünün bir kere... Altmış yıl boyunca milletin hafızasında bir umut olarak yaşayan, nesilden nesile aktarılan bir hayal. İşte o hayal artık gerçek. Evet, yanlış duymadınız - tamı tamına altmış yıllık bir hasret son buldu.
Bu olağanüstü başarının hemen ardından, dönemin Genelkurmay Başkanı merhum Yaşar Büyükanıt'ın oğlu Mehmet Büyükanıt duygularını ilk kez paylaştı. Babasının bu anı göremeyişinin hüznünü yaşadığını söylerken, bir yandan da gözlerindeki gurur pırıltısı her şeyi anlatıyordu adeta.
Bir Babanın Göremediği An
Mehmet Bey'in sözleri yürek burkucuydu: "Babam bu projenin tamamlandığını göremedi ama..." diye duraksadı, sesi titreyerek devam etti: "Onun yerine ben görüyorum ve onun adına da gurur duyuyorum."
Bu cümleler, odada bulunan herkesin yüreğine işledi. O an, sadece bir projenin tamamlanışı değil, aynı zamanda bir neslin devraldığı mirasın kutlanışıydı.
Tarihi Bir Dönüm Noktası
Peki nedir bu kadar önemli olan? Türkiye'nin yarım asırdan fazla süredir üzerinde çalıştığı, uğruna nice emekler harcadığı o muazzam proje artık ayakta. İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor - acaba kaç kuşağın hayaliydi bu?
Mehmet Büyükanıt'ın şahane bir şekilde ifade ettiği gibi, bu başarı sadece bugünü değil, geçmişi ve geleceği de kapsıyor. Babasından dinlediği o eski hikayelerin artık canlı bir gerçeğe dönüşmüş olması... Kelimelerle anlatılması zor bir duygu olsa gerek.
Sonuç olarak? Türkiye artık çok daha güçlü, çok daha donanımlı ve en önemlisi - çok daha gururlu. Altmış yıllık bir rüya nihayet gerçek oldu ve bu başarının mimarları, emeği geçen herkes tarihe altın harflerle adlarını yazdırdı.
