
O geceyi hiçbirimiz unutamayız. 15 Temmuz 2016… Türkiye'nin tarihine kara bir leke olarak kazınan o karanlık gecede, milletin demokrasiye olan inancı bir kez daha sert bir sınavdan geçti. İşte tam da böyle bir dönemde, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'dan çok sert ve net mesajlar geldi.
Bakan Yerlikaya, yaptığı açıklamada adeta bir çıkış yaparak, "Milletimizin iradesinin önünde hiçbir darağacının duramayacağını" vurguladı. Bu sözler, sanki tarihin sayfalarına kazınacak türden bir uyarı gibiydi.
Demokrasi Nöbeti Devam Ediyor
Yerlikaya'nın konuşmasındaki o keskin vurgu, aslında her şeyi anlatıyordu: “15 Temmuz’da milletimiz, iradesine, bayrağına, vatanına, devletine, ezanına, çocuğunun geleceğine kastetmek isteyen hainlere gereken cevabı vermiştir.” Cümleler, adeta bir mermi gibi çıkıyordu ağzından.
Peki ya sonrası? Bakan, o gece yaşananları unutmadıklarını, unutturmayacaklarını söylerken, gözlerindeki kararlılık her şeyi anlatıyordu. Demokrasi nöbetinin devam ettiğini belirten Yerlikaya, milletin iradesine asla boyun eğmeyeceklerini ifade etti.
Şehitler Unutulmadı
O korkunç gecede hayatını kaybeden 251 şehit ve 2733 gazi… İsimleri, hala yüreklerde taze. Yerlikaya, onları anmadan geçemedi: “Şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.” Bu sözler, resmi bir protokol konuşmasının çok ötesine geçiyordu.
Ve o hainlere gelince… Bakan'ın ses tonu değişiyor, adeta bir öfke dalgası yükseliyor: “Hainlere, onların destekçilerine, azmettiricilerine gereken cezalar verilecektir.” Bu, sadece bir söz değil, bir yemin gibiydi.
Millet Her Zaman Dik Durdu
Tarih boyunca Türk milleti, iradesine yapılan her saldırıya karşı dimdik ayakta kalmayı başarmıştır. 15 Temmuz da bunun en acı, en canlı örneklerinden biri. Yerlikaya'nın da dediği gibi, “Milletimizin iradesi asla esaret kabul etmez.”
Peki ya bugün? Bakan'ın mesajı net: O gece olduğu gibi, bugün de milletin iradesinin önünde hiçbir güç duramaz. Bu, sadece bir siyasetçinin sözü değil, adeta tarihin ta kendisi.
Sonuç olarak, Yerlikaya'nın bu çıkışı, aslında hepimizin içinden geçenleri haykırıyor: “Demokrasi, şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış kutsal bir değerdir ve ona yapılacak her saldırı, milletçe püskürtülecektir.” Bu, Türkiye'nin değişmeyen gerçeği.