
Dünya siyaset sahnesinin iki önemli aktörü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, telefon hattında bir araya geldi. Görüşmenin ana gündem maddesi, Gazze'deki tansiyonun nasıl düşürüleceği ve bölgede kalıcı barışın nasıl sağlanacağıydı. İki lider, adeta bir satranç oyununda hamlelerini konuşur gibi, stratejik adımları masaya yatırdı.
Gazze İçin Diplomatik Hamleler
Erdoğan, Macron'a, Gazze'deki insani durumun daha fazla kötüleşmeden çözülmesi gerektiğini vurguladı. "Bu yangını söndürmek için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız" diyerek, uluslararası topluma çağrıda bulundu. Macron ise, Fransa'nın bölgedeki istikrar için çaba göstermeye devam edeceğini belirtti.
İki lider, özellikle İsrail-Filistin meselesinde "iki devletli çözüm"ün kağıt üzerinde kalmaması gerektiği konusunda hemfikir oldu. Erdoğan, "Bu bir lüks değil, zorunluluk" diyerek, konunun aciliyetine dikkat çekti.
Bölgesel ve Küresel Yansımalar
Görüşmede, Gazze'deki krizin domino etkisi yaratmaması için neler yapılabileceği de konuşuldu. Macron, "Bir yangın söndürülmezse, rüzgarın yönüne göre her yeri sarabilir" benzetmesiyle durumun ciddiyetini vurguladı. Erdoğan ise, Türkiye'nin bölgede bir köprü vazifesi görmeye hazır olduğunu ifade etti.
Diplomasi koridorlarında fısıltıyla konuşulan ancak resmi olarak pek dile getirilmeyen bir gerçek var: Gazze, artık sadece bir bölge sorunu değil, küresel bir test alanı. İki lider de bu gerçeğin farkında olarak hareket ediyor.
Görüşmenin sonunda, tarafların iletişimi sürdüreceği ve somut adımlar için çalışmalara devam edileceği açıklandı. Peki, bu adımlar ne kadar yakın? Kim bilir... Belki de cevap, bir sonraki diplomasi rüzgarında saklıdır.