Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Irak'a yaptığı resmi ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açıyor adeta. Gündem öyle dolu ki, her madde ülkemizin güney komşusuyla olan bağlarımızın geleceğini şekillendirecek nitelikte.
Aslında bakarsanız, bu ziyaret sıradan bir diplomatik temasın çok ötesine geçiyor. Su meselesi mesela - kim derdi ki Fırat ve Dicle'nin suları bu kadar hayati bir konu haline gelecek? Fidan'ın Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin'le yaptığı görüşmede bu konu masanın en önemli maddelerinden biriydi. Suyun artık sadece bir doğal kaynak olmadığı, güvenlik meselesi haline geldiği aşikar.
Terörle Mücadelede Ortak Strateji
PKK ve DAEŞ konusu ise bambaşka bir boyut. Fidan'ın üzerine basa basa vurguladığı şey şu: "Terör örgütlerine karşı mücadele bizim ortak güvenlik önceliğimiz." Bu cümle aslında her şeyi özetliyor. Irak'ın kuzeyinde yuvalanan bu yapılar, iki ülkenin de başını ağrıtmaya devam ediyor.
Görüşmelerde enteresan bir detay daha vardı - iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırma planları. Rakamlar konuşuldu, projeler masaya yatırıldı. Anlaşılan o ki, ekonomik işbirliği de en az güvenlik işbirliği kadar önemli görülüyor.
Su Krizi: Zaman Tükeniyor Mu?
Su meselesi öyle basit bir mesele değil. Irak tarafı son dönemlerde su sıkıntısından ciddi şekilde etkileniyor. Fidan'ın bu konudaki yaklaşımı ise oldukça net: "Adil ve makul su paylaşımı." Ancak şunu da eklemeden geçmeyelim - iklim değişikliği ve kuraklık bu denklemi iyice zorlaştırıyor.
Görüşmelerde altyapı projelerinden de bahsedildi. Enerji, ulaşım, sağlık... İki ülke arasında köprü olacak projeler bunlar. Aslına bakarsanız, bu ziyaret sadece bugünü değil, yarını da konuşmak için yapıldı diyebiliriz.
Sonuç olarak, Fidan'ın Irak ziyareti hem güvenlik hem de ekonomik işbirliği açısından oldukça verimli geçti. İki ülke arasındaki diyaloğun güçlenmesi, bölge istikrarı için de hayati önem taşıyor. Bakalım önümüzdeki günlerde bu görüşmelerin meyvelerini toplayabilecek miyiz?