Yarın sabah İstanbul'da tarihi bir diplomasi trafiği yaşanacak. Gazze'deki insani dramı durdurmak için adeta son dakika koşuşturması başlıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın koltuğunu ısıtacağı bu kritik buluşma, bölgenin kaderini değiştirebilecek potansiyele sahip.
Aslında kimse beklemiyordu bu kadar hızlı organize edilebileceğini. Ama durum o kadar vahim ki, beklemeye tahammül kalmadı. Katılımcı ülkelerin temsilcileri şimdiden yola koyulmuş durumda. Havaalanında yoğun bir hareketlilik var desek yeri.
Kulislerde Neler Konuşulacak?
Gözler, insani koridorların açılmasına çevrildi. Yardım malzemelerinin bölgeye ulaştırılması meselesi masanın en acil maddesi. Bir de tabii ateşkes... Kimse açık açık söylemiyor ama herkesin aklındaki soru aynı: Bu kan dursa mı artık?
Fidan'ın bu süreçteki rolü gerçekten dikkat çekici. Adam hem bölge ülkeleriyle hem de uluslararası aktörlerle aynı anda diyalog kurabiliyor. Bu dengeyi kurmak her babayiğidin harcı değil doğrusu.
Türkiye'nin Arabuluculuk Şansı
Şimdi düşünüyorum da, Türkiye tam da böyle anlar için yıllardır diplomatik sermaye biriktiriyor. Bölgedeki nüfuzunu konuşturma vakti geldi belki de. Zirvenin İstanbul'da yapılması bile başlı başına mesaj aslında.
Ha, unutmadan söyleyeyim: Toplantıda sadece devlet büyükleri yok. Uluslararası kuruluşların temsilcileri de yer alacak. BM, İslam İşbirliği Teşkilatı... Hepsi bu acil durum çağrısına kulak verdi.
Peki sonuç ne olur? Kimse sihirli değnek beklememeli. Ama en azından bir diyalog kapısı aralanır belki. Bazen küçük bir pencere bile yeterli olabiliyor büyük değişimler için.
Yarın akşam hepimiz göreceğiz. Umudum o ki, İstanbul'dan çıkacak olumlu bir haber, Gazze'deki insanlara bir nebze olsun nefes aldırır. Bekleyip göreceğiz...
