Tam da herkesin merakla beklediği o açıklamalar nihayet geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adeta ülkenin nabzını tutan bir hekim edasıyla mikrofonların karşısına geçti ve kelimeleri özenle seçerek konuştu. Sanki her cümlesiyle yeni bir kapı aralıyordu.
Ekonomi meselesine gelince... Gözlerinde o bildik kararlılık vardı. "Enflasyonla mücadele bizim önceliğimiz" derken ses tonundaki o vurgu, her şeyi anlatmaya yetiyordu aslında. Faiz politikalarından bahsederken ise "istikrar" kelimesini adeta bir mantra gibi tekrarladı.
Dolar Kuru ve Ekonomik İstikrar
Dolar kuru konusuna değinirken, "Piyasalardaki dalgalanmalar geçici" diye ekledi. Ama şunu da vurgulamadan geçemedi: "Gerekli tüm tedbirleri almakta kararlıyız." Bu cümleler, ekonomide yeni bir sayfa açılıyor hissi uyandırdı insanda.
Uluslararası diplomasi sahnesine baktığımızda ise Erdoğan'ın kelimeleri daha da ağırlaştı. "Bölgesel barış için çalışmaya devam edeceğiz" derken, aslında Türkiye'nin küresel arenadaki yerine dair güçlü bir mesaj veriyordu. Dış politikadaki denge siyasetinden vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
Yerel Yönetimlere Vurgu
Yerel yönetimler konusuna gelirken, "Halkımızın taleplerine kulak vermeye devam edeceğiz" ifadesi dikkat çekti. Belediyelerle uyum içinde çalışmanın öneminden bahsetti ki, bu aslında oldukça kritik bir mesajdı.
Peki ya gelecek? Cumhurbaşkanı'nın vizyonu net: "Türkiye olarak hedeflerimiz büyük, azmimiz ise daha da büyük." Bu sözler, adeta yeni bir dönemin habercisi gibiydi. Ekonomiden diplomasiye, iç politikadan uluslararası ilişkilere kadar uzanan geniş bir yelpazede atılacak adımların ipuçlarını veriyordu.
Son olarak şunu da eklemeden geçmeyelim: "Halkımızın desteği bizim için her zaman en büyük güç kaynağıdır." Bu cümle, aslında her şeyi özetliyordu. Yol haritası belli, hedefler net. Geriye sadece uygulamak kalıyor.
