Tam dokuz yıl önce, o karanlık gecede, Türkiye'nin geleceği için canlarını ortaya koyanların hikayesi hâlâ tazeliğini koruyor. 15 Temmuz 2016'da yaşanan hain darbe girişimi, milletin iradesine karşı yapılmış bir saldırıydı. Ama unutmayın, o gece tankların önüne yalın ayak çıkanların cesareti sayesinde bu plan suya düştü.
Şimdi dönüp baktığımızda, o gece yaşananlar sadece bir direniş değil, aynı zamanda bir milletin uyanışıydı. Sokaklara dökülen insanlar, sadece darbeyi engellemekle kalmadı, Türkiye'nin geleceğine de sahip çıktı.
Bir Gece, Binlerce Kahraman
O geceyi yaşayanlar bilir: Saatler gece yarısını geçmişti ama sokaklar gündüz gibiydi. İnsanlar, tankların önüne yatıyor, askerlerle konuşuyor, onlara vatan sevgisini anlatıyordu. Kimi zaman gözyaşları, kimi zaman dualar eşliğinde...
Ve o gece şehit olanlar... Onların isimleri artık bu ülkenin tapusunda yazılı. 251 vatan evladı, canlarını feda etti ki bugün biz özgürce nefes alabilelim.
Ders Alınan Bir Gece
15 Temmuz sadece geçmişte kalan bir olay değil. Bugün Türkiye, o geceden çıkardığı derslerle çok daha güçlü. Askeriye içindeki yapılanma, istihbarat ağının güçlendirilmesi, milli savunma sanayindeki atılımlar... Hepsi o geceden sonra hız kazandı.
Peki ya ruh? O gece sokaklarda yanan meşaleler sadece fiziksel bir aydınlatma değildi. Türk milletinin içindeki vatan sevgisinin ateşiydi. Ve bu ateş, dokuz yıldır hiç sönmedi.
Geleceğe Bakarken
Bugün, 15 Temmuz'un yıldönümünde, sadece geçmişi anmıyoruz. Aynı zamanda geleceğe daha güçlü adımlarla yürüdüğümüzü de hatırlıyoruz. Türkiye artık daha bilinçli, daha hazırlıklı ve çok daha kararlı.
O gece şehit düşenleri rahmetle anarken, bize düşen onların emanetine sahip çıkmak. Çünkü biliyoruz ki 15 Temmuz bir son değil, yeni bir başlangıçtı.
