Ankara'dan gelen son dakika haberi, bölgedeki gerilim tırmanırken adeta soğuk duş etkisi yarattı. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) yönelik açıklamasında kelimenin tam anlamıyla 'masaya yumruğunu vurdu'.
"28 Ekim Mutabakat Metni'ne uyulması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmemesi, bölgedeki istikrar çabalarını baltalayacaktır" ifadeleri, resmi açıklamada dikkat çeken en net vurguydu. Yetkililer, adeta parmak ısırtan bir diplomasi dili kullanarak, "Bu süreci akamete uğratacak her türlü girişimin bedeli ağır olacaktır" uyarısında bulundu.
Arka Planda Neler Dönüyor?
Aslında bu gerilimin kökleri, geçtiğimiz ayın sonlarına dayanıyor. SDG unsurlarının mutabakatın ruhuna aykırı hareket ettiği iddiaları, Ankara'da kırmızı alarm verilmesine neden olmuştu. Bakanlık yetkilileri, "Dikkat çekici sayıda silahlı unsurun bölgeye sızdığı" bilgisini paylaşırken, istihbarat raporlarının bu yönde olduğunu belirtti.
Suriye'nin kuzeyinde adeta bir gerilim senaryosu yazılırken, Türkiye'nin pozisyonu net: "Sınır güvenliği kırmızı çizgimizdir." MSB'nin bu açıklaması, önümüzdeki günlerde bölgede yeni gelişmelerin habercisi gibi...
Uzmanlar Ne Diyor?
Güvenlik analistleri, son gelişmeleri değerlendirirken iki temel noktaya dikkat çekiyor:
- Mutabakatın delinmesi halinde Türkiye'nin askeri seçenekleri masaya koyabileceği
- SDG içindeki PKK bağlantılı unsurların provokasyonlarla süreci sabote etmeye çalıştığı
Bir eski askeri istihbaratçı, "Bu açıklama son derece ölçülü ama bir o kadar da sert. Adeta 'son uyarı' niteliğinde" yorumunu yaparken, bölgedeki köy korucularının da alarm durumuna geçtiği öğrenildi.
Diplomatik kanallardan edinilen bilgilere göre, Rusya ve ABD'nin de konuya ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiği belirtiliyor. Suriye'nin kuzeyindeki bu gerilim, aslında uluslararası dengeleri de etkileyecek potansiyele sahip.
