Muş'ta, terör örgütü PKK tarafından dağa götürülen çocuklarını geri bekleyen ailelerin umut dolu ve yürek burkan eylemi aralıksız sürüyor. Aileler, adeta zamanın durduğu bir bekleyiş içinde, ellerinde taşıdıkları pankartlarla hem seslerini duyurmaya hem de kayıp evlatlarına ulaşmaya çalışıyor.
Pankartlardaki Yürek Sözleri: "Anneler Direniyor"
Eylem alanında açılan pankartlar, ailelerin içinde biriken acıyı, özlemi ve sabrın sınırlarına dayanmış çağrılarını yansıtıyor. "Anneler direniyor", "Evlat nöbetindeyiz" ve "Artık yeter yakamızdan düşün" yazılı dövizler, bu trajedinin sosyal ve insani boyutunu gözler önüne seriyor. Aileler, aynı zamanda yanlarında taşıdıkları çocuklarının fotoğraflarıyla, onlara doğrudan "teslim ol" mesajı veriyor.
Bir Babanın ve Bir Annenin Yürek Burkan Çağrıları
Baba Alaattin Koçhan, oğlundan tam 10 yıldır haber alamadığını belirterek duygularını paylaştı. Koçhan, "Oğlumu Bursa'dan götürdüler. Barış süreci başladı, size her hak tanındı. 60 kişi gelip teslim oldu. Siz ne bekliyorsunuz?" diye sordu. Açıklamasına, "Siz de gelip teslim olun. Biz sizi bekliyoruz. Devlet size bu şansı verdi. Başkalarının koltuğuna girmeyin. Bekliyoruz oğlum sizi. Gelmenizi çok istiyoruz. Gelip teslim olana kadar biz eylemimize devam edeceğiz. Sesimizi duyuyorsan çık gel" sözleriyle devam etti.
Anne Şahinaz Özcan ise 8 yıldır kayıp olan oğlu Atilla için konuştu. "Atilla'nın annesiyim, oğlum 8 yıldır kayıp. Var mı, yok mu bilmiyorum. Biz onu bekliyoruz" diyerek yaşadığı belirsizliğin ıstırabını dile getirdi. Özcan, "Atilla oğlum seni bekliyoruz. Artık barış da oldu, yolun da açıldı. Daha ne itiyorsunuz? Gelin teslim olun. Birlik olsun, beraberlik olsun, kardeşlik olsun. Bu olaylar artık olmasın. Benim sesimi duyuyorsan gel teslim ol" çağrısında bulundu.
Eylem ve Umut Bitmiyor
24 Aralık 2025 tarihinde de devam eden bu eylem, sadece bir protesto değil, aynı zamanda derin bir insanlık dramına ve aile bağlarının kopmazlığına tanıklık ediyor. Aileler, her ne pahasına olursa olsun, evlatlarının sağ salim dönüşü umudunu taşımaya ve onları kucaklayabilmek için seslerini duyurmaya kararlı görünüyor. Toplumun bir kesimini derinden yaralayan bu süreçte, ailelerin çağrıları, terör mağduru tüm ailelerin ortak sesi olmaya devam ediyor.