Ortaya koyduğu net duruşla dikkat çeken KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Kıbrıs'taki Türk askeri varlığının hayati önemine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dışişleri Bakanı'nın yerine katıldığı programda mikrofonlara konuşan Arıklı, adadaki dengeleri altüst edecek tespitler paylaştı.
"Bakın," diyor Arıklı, sesindeki o kararlı tonla, "mesele sadece bir güvenlik meselesi değil. Çok daha derinlerde yatan tarihi bir gerçek bu." Sanki yıllardır süregelen bu diplomatik kördüğümü çözmek için kelimelerini özenle seçiyor.
Ada'nın Kaderi Askeri Varlığa Bağlı
Ortaya attığı şu cümle ise adeta bir bomba etkisi yaratıyor: "Kıbrıs'ta Türk askeri olmasa, bu ada Yunanistan'a bağlanır." Öyle basit, öyle net ki... İnsan ister istemez düşünüyor: Acaba gerçekten böyle mi?
Arıklı'nın sözlerinin altını çizdiği nokta şu: Türk askerinin varlığı sadece bir güç gösterisi değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının geleceğinin de teminatı. "Garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde bu askerler burada," diye ekliyor, gözlerindeki o kararlı ifadeyle.
Tarihi Gerçekler ve Güncel Yansımalar
Aslında düşününce... 1974'ten bu yana süregelen bu durum, adeta donmuş bir çatışmanın sembolü. Ama Arıklı'nın da altını çizdiği gibi, bu sadece geçmişle ilgili değil - bugünü ve yarını da şekillendiriyor.
"Rum tarafının tutumu ortada," diye devam ediyor Bakan, sesi biraz daha sertleşerek. "İki kesimlilik, iki bölgelilik ve eşit siyasi statü konusunda uzlaşmaz bir tavır sergiliyorlar." Sanki her kelimesi, yıllardır süren müzakerelerin hayal kırıklığını yansıtıyor.
Peki ya çözüm? Arıklı'nın bu konuda söyledikleri oldukça net: "Gerçekçi bir zemin olmadan masaya oturmanın anlamı yok." Öyle ya, boş sandalyelere mi konuşacaklardı?
Sonuç Yerine
Aslında her şey özetlenebilir belki de şu cümleyle: Kıbrıs'taki Türk askeri varlığı, sadece askeri bir konu değil; aynı zamanda bir varoluş meselesi. Arıklı'nın da dediği gibi - bu bir tercih değil, zorunluluk.
Ve işte tam da bu yüzden, bu konuşmalar, bu açıklamalar önemli. Çünkü gerçekler bazen acıtır, ama yine de gerçeklerdir.