Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde siyasi tarihe geçecek bir karar alındı. Meclis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın önerisi doğrultusunda iki devletli çözümü resmen benimsedi. Bu adım, Kıbrıs meselesine ilişkin yeni bir sayfa açıyor adeta.
Aslında bu fikir yeni değil - Tatar uzun süredir bu konuda ısrarcıydı. Ama bugün, o ısrarın meyvesini topladı diyebiliriz. Mecliste yapılan oylamada, muhalefetin bazı itirazlarına rağmen karar kabul edildi. Kimileri için bu bir zafer, kimileri içinse endişe kaynağı tabii.
Peki Bu Karar Ne Anlama Geliyor?
Öncelikle şunu netleştirelim: artık resmi politika, iki bağımsız devletin eşit koşullarda bir arada yaşaması yönünde. Federal çözüm arayışları rafa kalktı desek yanlış olmaz. Bu değişiklik sadece kağıt üzerinde kalmayacak gibi görünüyor - dış politikadaki tüm söylem ve stratejiler buna göre şekillenecek.
Uluslararası arenada nasıl karşılanır bilinmez ama Tatar oldukça kararlı görünüyor. "Gerçekçi çözüm" diye nitelendirdiği bu formülün, yıllardır süren çıkmazdan kurtuluş yolu olduğuna inanıyor. Muhalefet ise farklı düşünüyor elbette.
Muhalefetin Sessiz Çığlığı
CTP ve diğer muhalefet partileri bu karara temkinli yaklaşıyor. Hatta bazı milletvekilleri açıkça karşı çıkıyor. Endişeleri anlaşılır gibi - uluslararası izolasyonların devam edebileceği, hatta artabileceği konusunda uyarıyorlar. Ama iktidar kanadı buna katılmıyor tabii.
Şimdi asıl merak edilen, bu hamlenin pratikte ne gibi sonuçlar doğuracağı. Diplomatik temaslarda yeni bir dil mi kullanılacak? Yoksa her şey eskisi gibi mi devam edecek? Zaman gösterecek...
Bir kesim için bu karar gecikmiş bir adım. Diğerleri içinse tehlikeli bir macera. Kıbrıs'ın karmaşık siyasi labirentinde yeni bir yol ayrımındayız anlaşılan. Önümüzdeki günlerde hem yerel hem uluslararası tepkileri daha net göreceğiz.
