KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan Tarihi Açıklama: 'Türkiye Bu Topraklarda Ebediyen Kalacak'
Tatar: Türkiye Bu Topraklarda Ebediyen Kalacak

Güneşli bir öğleden sonra, stüdyonun ışıkları parlıyordu. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın yüzündeki ifade ise son derece ciddi ve kararlıydı. A Haber ekranlarında canlı yayınlanan o özel röportaj, gerçekten tarihi nitelikteydi.

"Bakın," dedi Tatar, sesi titreyerek değil, tam tersine metanetle doluydu. "Bu meselenin artık herkes tarafından anlaşılması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti burada - ve bu topraklarda sonsuza kadar kalacak."

O an, stüdyoda zamanın durduğunu hissettim sanki. Belki de Kıbrıs siyaset tarihinde bu kadar net, bu kadar kesin ifadeler uzun zamandır duyulmamıştı. Tatar'ın kelimeleri odanın içinde yankılanıyor, her hecesi adeta tarihe not düşülüyor gibiydi.

Bir Milletin Duruşu

Konuşmasının devamında Tatar, Türkiye'nin bölgedeki rolünü anlatırken kelimelerini özenle seçiyordu. Sanki her cümle, onlarca yıllık diplomasi tecrübesinin bir yansıması gibiydi. "Türkiye olmadan bu coğrafyada barış ve istikrardan bahsetmek," diye devam etti, "hayalperestlik olur."

Ve işte o cümle: "Türkiye Cumhuriyeti burada kalacaktır." Bu kadar basit, bu kadar net. Sanki yıllardır süregelen tüm tartışmalara, tüm belirsizliklere bir nokta koyuyordu.

Tarihi Bir Dönüm Noktası

Aslında düşününce - bu açıklamalar sadece bugünü değil, yarını da şekillendirecek türden. Tatar'ın sözleri, Kıbrıs meselesine dair yeni bir sayfa açıyor adeta. Diplomasi koridorlarında yankılanacak, uluslararası arenada tartışılacak türden ifadeler bunlar.

Peki ne demekti tüm bunlar? Bana kalırsa, bu bir duruş bildirgesiydi. Net, açık, anlaşılır. Türkiye'nin Kıbrıs'taki varlığının tartışma konusu bile olamayacağının altını çizen bir manifesto.

Röportaj ilerledikçe Tatar'ın ne kadar emin adımlarla konuştuğunu fark ettim. Sanki yıllardır söylemek istediği her şeyi, en doğru zamanda, en doğru şekilde ifade ediyordu. O an, tarihe tanıklık ettiğimi hissettim doğrusu.

Sonuçta - bu topraklarda söz konusu olan sadece siyaset değil. Bu, bir varoluş mücadelesi. Bir milletin kaderi. Ve Tatar'ın sözleri, bu kaderin artık değişmeyeceğinin en güçlü ifadesiydi.