Hani derler ya, 'kanun önünde herkes eşittir' diye... İşte o eşitliğin bazen hiç de hoş olmayan yüzüyle karşılaşıyoruz. Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir davada, oldukça sıra dışı bir karara imza atıldı.
Mahkeme, dosya numarası 2023/1122 olan davada, davalı ve vekilinin bulunamaması üzerine ilan yoluyla tebligat yapılmasını kararlaştırdı. Yani artık klasik yöntemler bir kenara bırakıldı ve gazete sayfaları resmi tebligat aracına dönüştü.
Peki Neler Oldu?
Olay şu: Mahkeme, davalı ve onun hukuki temsilcisinin nerede olduklarını bir türlü tespit edememiş. Adresler belirsiz, izler kayıp. Normal yollarla ulaşmak mümkün olmayınca da başvurulacak son çare devreye girmiş: ilan yoluyla tebligat.
Bu karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 38. maddesine dayanılarak alındı. Yani aslında hukuk sistemimizde öngörülen olağan bir prosedür. Ama yine de insanın içinde bir burukluk bırakıyor değil mi? İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: Acaba davalı kişi bu haberi okuyabilecek mi? Yoksa mahkeme süreci habersiz mi ilerleyecek?
Sonuç Olarak
Karar, 19.02.2024 tarihinde alındı ve artık kesinleşti. İlanın yayımlandığı tarihten itibaren 7 gün sonra tebligat işlemi tamamlanmış sayılacak. Yani hukuk tekerleği dönmeye devam ediyor, ister farkında olalım ister olmayalım.
Bu tür durumlar aslında hukuk sistemimizin ne kadar detaylı düşünüldüğünü gösteriyor. Taraflardan biri kayıp olsa bile adalet yerini bulmak için alternatif yollar arıyor. Belki de bu, hukukun üstünlüğünün en somut göstergelerinden biridir.
