İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve büyük yankı uyandıran iddianame, Ekrem İmamoğlu'na yönelik çıkar amaçlı suç örgütü iddialarını tüm detaylarıyla ortaya koydu. 11 Kasım 2025 tarihinde tamamlanan iddianamede, eski danışman Murat Ongun'un merkezinde olduğu organize bir yapılanmanın varlığı öne sürüldü.
Medya Manipülasyonu ve Troll Ağı
İddianamede dikkat çeken en önemli detaylardan biri, Murat Ongun'a bağlı çalışan Emrah Bağdatlı'nın Karpuz Medya adlı şirket üzerinden yürüttüğü finansal operasyonlar oldu. MASAK tarafından hazırlanan mali inceleme raporuna göre, Karpuz Medya'nın kısa bir süre içinde sosyal medya hesaplarına ve haber sayfalarına toplam 13 milyon 237 bin 500 lira ödeme yaptığı tespit edildi.
Bu ödemelerin düzenli aralıklarla çeşitli hesaplara aktarıldığı ve tüm bu platformlarda örgüt lehine manipülatif içeriklerin paylaşılmasının sağlandığı belirtildi. Söz konusu troll ağının, örgütün amaç ve faaliyetleri kapsamında kamuoyunu yanıltmak ve yargı süreçlerini etkilemek amacıyla organize dijital manipülasyon gerçekleştirdiği iddia edildi.
Gizli Tanık İfadeleri ve İlişki Ağı
İddianamede yer alan gizli tanık İlke'nin ifadeleri, Murat Ongun'un İmamoğlu'nun sadece medya ilişkilerini değil, tüm gayri resmi ilişkilerini de yönettiğini ortaya koydu. Tanık ifadesinde, "Birine para verilecek ise bu, Murat'ın kontrol ve talimatları ile verilir. Murat da bu talimatları en yakını olan Emrah Bağdatlı'ya iletir" şeklinde beyanda bulundu.
Gizli tanık ayrıca, Murat Ongun'un en yakınında asistanlığını yapan Göksu Bayraktaoğlu'nun, Emrah ve Murat Ongun'un tüm ilişkilerine vakıf olduğunu ve ikilinin kurduğu firmaları bildiğini öne sürdü.
Gazetecilere Yönelik Suçlamalar
İddianamede, Şaban Sevinç, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan ve Hüseyin Soner Yalçın gibi gazetecilerin de örgütle bağlantılı olduğu iddia edildi. Bu şüphelilerin, örgüt yöneticisi Murat Ongun'un talimatıyla örgüt üyesi Emrah Bağdatlı'dan para aldıkları ve maddi çıkar karşılığında suç örgütünü ve liderini kamuoyu nezdinde meşru göstermeye yönelik hareket ettikleri öne sürüldü.
Özellikle Hüseyin Soner Yalçın'ın, 29 Nisan 2025'te gerçek olmadığını bildiği halde kamuoyunda infial uyandırmak amacıyla tamamen kendi kurgusundan ibaret bir köşe yazısını paylaştığı ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işlediği iddia edildi.
İddianamede ayrıca, WhatsApp grupları üzerinden günlük olarak kimin hedef alınacağı, hangi etiketin Türkiye gündemine sokulacağı ve hangi hesapların eş zamanlı paylaşım yapacağının planlandığı belirtildi. Bu kapsamda, sosyal medya platformu X üzerinden troll hesapları yönettiği iddia edilen şüphelilerin, organize bir dijital manipülasyon ile suç örgütünün propagandasını sistematik olarak yürüttükleri kaydedildi.
