Ankara'da savcılık tarafından yürütülen oldukça hassas bir soruşturma kapsamında, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nun (MKE) eski başkanı İsmet Sayhan gözaltına alındı. İddialar gerçekten çarpıcı: casusluk.
Olay aslında geçtiğimiz perşembe gününe uzanıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı doğrultusunda harekete geçen emniyet güçleri, Sayhan'ın ikamet adresine bir operasyon düzenledi. Adamı neredeyse sabah kahvesini yudumlarken buldular diyebiliriz. Evinde yapılan aramaların ardından, savcılık karşısına çıkmak üzere gözaltına alındı.
Peki, bu kadar yüksek bir ismi hedef alan iddianın temelinde ne yatıyor? Soruşturma, Sayhan'ın görevde olduğu dönemde—yani 2018 ile 2022 yılları arasında—ülke güvenliğini ilgilendiren kritik bilgileri yabancı istihbarat servisleriyle paylaştığı iddiasına dayanıyor. İşin içerisinde 'örgüt' ve 'siyasi veya askeri casusluk' gibi ağır suçlamalar var. Dosya, neredeyse bir gerilim filminden fırlamış gibi duruyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı'na Devredilen Dosya
İşin bir diğer ilginç tarafı da, soruşturmanın seyri. İlk etapta Ankara'da başlayan bu dava, konunun teknik ve stratejik derinliği nedeniyle—beklenmedik bir hamleyle—Savunma Sanayii Başkanlığı bünyesine devredildi. Yani, dosyanın ağırlığı anlaşılan ilk bakışta tahmin edilenden çok daha fazla.
Sayhan, MKE'deki görev süresi boyunca savunma projelerinin merkezinde yer almış bir isim. Şimdi ise, bu projelerle ilgili bilgileri sızdırmakla suçlanıyor. Eğer iddialar doğru çıkarsa, Türkiye'nin savunma sanayiindeki güvenlik zafiyetleri ciddi bir şekilde masaya yatırılacak gibi görünüyor.
Ankara Adliyesi'ndeki işlemlerin ardından, Sayhan'ın sevk edildiği nokta ise çok net değil. Resmi makamlardan henüz detaylı bir açıklama gelmiş değil. Ancak, sosyal medya ve basın çevrelerinde konu hakkında hummalı bir dedikodu döngüsü var. Kimileri bu operasyonun daha büyük bir yapının sadece görünen yüzü olduğunu iddia ederken, kimileri de eski bir yöneticinin hedef gösterildiğini düşünüyor.
Sonuç olarak, ortada cevaplanmayı bekleyen onlarca soru var. Savcılık iddianamesi ne zaman hazırlanacak? Deliller ne kadar güçlü? Ve asıl soru: İsmet Sayhan gerçekten bir casusluk faaliyetinin içinde miydi, yoksa bu iddialar başka bir oyunun parçası mı? Şimdilik, Ankara'nın koridorlarında yankılanan bu sorular, cevap bulmayı bekliyor.
