Tam da derbi heyecanının tavan yaptığı o gün, Inter'in efsanevi tesislerinde sıradışı bir an yaşandı. Kulübün yıldız ismi Hakan Çalhanoğlu - kimine göre orkestra şefi, kimine göre sahanın beyni - için öyle sıradan bir gün değildi bu.
Aslında her şey, İtalyan devinin Juventus'la kozlarını paylaşacağı büyük maçtan hemen önce başladı. Soyunma odasında bir hareketlilik... Sonra o an: Kulüp yöneticileri, elinde özenle hazırlanmış bir plaketle içeri girdi. Ve işte o dokunaklı sürpriz!
Yüzüncü Kapıyı Aralamak
Çalhanoğlu, Inter formasıyla tam yüzüncü maçına çıkıyordu. Evet, yanlış duymadınız - yüz! Bu rakam, İtalyan futbolunun katı kuralları ve acımasız rekabeti düşünüldüğünde gerçekten devasa bir başarı. Hele bir de yabancı bir futbolcu için...
"Böyle bir kulüpte bu rakama ulaşmak benim için büyük gurur" diyor Hakan, gözlerindeki o içten ışıltıyı saklayamadan. Duygularını kelimelere dökmekte zorlandığı anlardan biri bu. Belli ki yüreği hop hop ediyor.
Milan'dan Milano'ya Uzanan Yol
Aslında hikaye 2021'de başlamıştı. Milan'ın kırmızı-siyahlı tarafından, şehrin mavi-siyahlı devine uzanan bir serüven. Kimileri bu transferi 'cesur' diye nitelendirmişti, kimileriyse 'riskli'. Ama o, bildiğini okudu.
Ve işte şimdi - fırtınaları atlattıktan, eleştirileri geride bıraktıktan sonra - buradaydı. Inter ailesinin vazgeçilmez bir parçası olmuştu. Tıpkı eski efsaneler gibi...
"Bu kulüpte olmaktan, bu taraftarla birlikte olmaktan her zaman gurur duydum" sözleri dökülüyor dudaklarından. Sanki her kelimeyi özenle seçiyor, her cümleyi yüreğinin derinliklerinden getiriyor.
Plaketin Arkasındaki Anlam
O plaket sadece bir karton parçası değildi elbette. Üzerinde yazanlar, aslında her şeyi anlatıyordu: "Hakan Çalhanoğlu - Inter'deki 100. maçında..."
Bu, sadece bir istatistik değildi. Bu, bir aidiyetin, bir başarının, İtalyan futbolunun belki de en zorlu liginde kazanılan saygının ta kendisiydi. Adeta şöyle haykırıyordu: "Bakın, burada bir Türk futbolcu, Avrupa'nın en köklü kulüplerinden birinde tarih yazıyor!"
Ve maç? Ah, o maç... Juventus'la 1-1 berabere biten o çekişmeli karşılaşma. Çalhanoğlu ise sahadaki varlığıyla, oyun kuruculuğuyla adeta "Ben buradayım!" diye haykırıyordu.
Belki de en güzeli, bu ödülün derbi öncesi gelmesiydi. Sanki kulüp, "Biz sana güveniyoruz" mesajı veriyordu. Moral mi? Tavan yapmıştı resmen!
Şimdi sıradaki hedef daha da büyük. Yüzlerce maç, onlarca başarı... Çalhanoğlu'nun İtalya serüveni, daha yeni başlıyor gibi. Ve biz, bu tarihi yazmaya devam edişine tanıklık etmeye devam edeceğiz.
Son söz? Şu olmalı: Kim demiş Türk futbolcusu İtalya'da zor başarı kazanır diye? İşte kanıtı!
