
Bazen öyle şeyler oluyor ki, insanın sabrı taşıyor. Mehmet Akif Üstündag da tam olarak bu noktadaydı. Sosyal medyada kendisine yöneltilen eleştirilere artık dayanamadı ve patladı!
"Bu kadar da olmaz be kardeşim!" diye başladığı paylaşımında, Üstündag, adeta yılların birikmiş öfkesini döktü. Eleştirilerin artık kişisel saldırı boyutuna ulaştığını söylerken, ses tonundan bile daha sert bir ifade kullandı.
Neden mi bu kadar sinirlendi?
Son dönemde yaptığı yorumlarla sık sık gündeme gelen Üstündag, bazı kesimler tarafından adeta hedef tahtasına konulmuştu. Özellikle son maç analizlerindeki görüşleri, sosyal medyada büyük tartışma yaratmıştı.
Peki ne demişti de bu kadar tepki çekmişti? İşte orası biraz karışık. Aslında söyledikleri o kadar da abartılacak şeyler değildi ama bazı taraftarlar -ki onlar her zaman böyledir- işi çığırından çıkarmıştı.
"Ben yorumcuyum, taraf tutmam!"
Üstündag'ın en çok üzerinde durduğu noktalardan biri buydu: "Ben bu işi 20 yıldır yapıyorum. Kimse bana nasıl yorum yapacağımı öğretemez!" diyerek mesleki onurunu koruduğunu gösterdi.
Eleştirilerin çoğunun kulüp taraftarlarından geldiğini belirten deneyimli yorumcu, "Taraftar olmak başka, fanatik olmak başka" diyerek aslında her şeyi özetledi.
Son dönemde sosyal medyada artan nefret söylemlerine de değinen Üstündag, "Artık sınırlar aşılıyor. Eleştiri ile hakaret arasındaki farkı bilmeyenler var" ifadelerini kullandı.
Bu çıkışın ardından spor camiası ikiye bölünmüş durumda. Kimileri Üstündag'ı desteklerken, kimileri ise "Yorumcu eleştiriye açık olmalı" diyerek tepki gösteriyor.
Peki sizce? Bir yorumcu sadece halkın duymak istediklerini mi söylemeli, yoksa gerçekleri olduğu gibi aktarmalı mı? Mehmet Akif Üstündag'ın bu çıkışı aslında tüm medya dünyası için önemli bir tartışma başlattı.