Bingöl'de yapılan şaşırtıcı bir keşif, bölgenin jeolojik geçmişine ışık tutuyor. Şaban köyü kırsalında bulunan ve ilk bakışta sıradan taşlar sanılan nesnelerin aslında 50 milyon yıllık deniz canlısı fosilleri olduğu anlaşıldı.
Tesadüfi Keşif ve Bilimsel Tespit
Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Nebi Butasım, köy sakinleriyle yaptığı gezintilerde dikkatini çeken taş kalıntıları yakından incelediğinde bunların midye ve deniz yıldızı gibi deniz canlılarına benzediğini fark etti. Butasım'ın üniversitedeki yerbilim uzmanlarına gösterdiği örnekler, yapılan ilk incelemelerde 50 milyon yıl öncesine ait fosiller olarak tanımlandı.
Bölgedeki Detaylı Araştırmalar
Doç. Dr. Butasım ve Bingöl Üniversitesi Enerji, Çevre ve Doğal Afet Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Kenan Akbayram, fosillerin bulunduğu alanda detaylı incelemeler yaptı. Akademisyenler, bölgede mercan, kabuklu ve mikroskobik deniz canlısı fosilleri tespit etti. Toplanan örnekler Bingöl Üniversitesi laboratuvarlarında incelenmeye başlandı.
Dr. Akbayram yaptığı açıklamada, "Çok sayıda mercan resifi ve taşlaşmış mercanlar var. Leblebi boyutundan madeni para boyutuna kadar değişen çok güzel korunmuş deniz kabuklularının fosilleri bulunuyor" ifadelerini kullandı.
Bölgenin Jeolojik Tarihi Aydınlanıyor
Fosillerin varlığı, Bingöl'ün dağlık bölgelerinin bir zamanlar sıcak ve sığ denizlerle kaplı olduğunu gösteriyor. Akbayram, 250 milyon yıl önceden 50 milyon yıl önceye kadar Türkiye'nin büyük bölümünün denizlerle kaplı olduğunu belirterek, Doğu Anadolu'daki karbonatların ve fosillerin bu deniz varlığının kanıtı olduğunu vurguladı.
Bölgenin jeolojik oluşumunu anlatan Akbayram, "Arap platformunun Doğu Anadolu'daki denizel çökerlere çarparak sıkıştırması sonucu bölge yükseldi ve dağlar oluştu. Denizlerin altındaki canlılar da dağların üzerinde fosil olarak kaldı" açıklamasını yaptı.
Jeopark ve Sit Alanı Talebi
Doç. Dr. Nebi Butasım, Şaban köyünün kendi memleketi olması nedeniyle bölgeye özel ilgi gösterdiğini belirtti. Butasım, "Kenan Akbayram hocamızla yaptığımız bilimsel yüzey araştırmalarında gerçekten çok fazla fosil olduğunu fark ettik. İlgili kurumlardan bu bölgenin jeopark veya sit alanı ilan edilmesini istiyoruz" dedi.
Butasım, gençlerin bilimle iç içe olması ve 50 milyon yıllık bir geçmişi görmeleri açısından bölgede güzel etkinlikler düzenlenebileceğini sözlerine ekledi.
Yaz mevsiminde daha kapsamlı araştırmalar planlayan ekip, bölgede daha fazla türde fosil bulma olasılığının yüksek olduğunu ifade ediyor. Laboratuvar çalışmalarının tamamlanmasıyla fosillerin kesin yaşı ve türleri netleşecek.