
Gökyüzü meraklıları için unutulmaz bir geceydi. 27 Eylül'ü 28 Eylül'e bağlayan o gece, nadir görülen bir astronomi olayına tanıklık ettik. Kanlı Ay Tutulması, ülkemizin dört bir yanından çıplak gözle izlenebildi - tabii bulutların izin verdiği yerlerde.
İşte o anlar... Ay, Dünya'nın gölgesine girdi ve yavaş yavaş kızıla büründü. Sanki gökyüzüne asılı kocaman bir bakır tepsi gibiydi. Bulutlar ara sıra gizlemeye çalışsa da, ayın o dramatik dönüşümüne engel olamadı.
Peki Neden 'Kanlı' Deniyor?
Aslında biraz ürkütücü gelse de, tamamen bilimsel bir açıklaması var. Dünya'nın gölgesinde kalan Ay, Güneş'ten yansıyan ışınların atmosferimizde kırılmasıyla kızıl bir görünüme bürünüyor. Atmosferimiz mavi ışığı saçıyor, kırmızıyı ise geçiriyor - tıpkı gün batımında olduğu gibi. Yani aslında dünyanın tüm gün batımları ve gün doğumları aya yansıyor.
Tam tutulma anında Ay, Dünya'nın tam gölge konisine giriyor ve bu etkiyi en yoğun şekilde yaşıyoruz. Bu seferki tam tutulma yaklaşık 1 saat 12 dakika sürdü ki, bu süre oldukça etkileyici.
Türkiye'den Yansıyan Görüntüler
İstanbul'da bulutlar ara sıra görüntüyü gizlese de, Boğaz'ın üzerinde kızıla bürünmüş ayın silüeti nefes kesiciydi. Ankara'dan, İzmir'den, Antalya'dan ve daha onlarca ilden gönderilen fotoğraflar sosyal medyayı süsledi.
Amatör astronomlar, profesyonel fotoğrafçılar, sade vatandaşlar... Herkes o anı ölümsüzleştirmek için seferber oldu. Telefonlar, fotoğraf makineleri gökyüzüne çevrildi. Kimi balkonunda, kimi çatıda, kimi de şehrin ışıklarından uzaklaşabilmek için açık arazilerde bu anı bekledi.
Bir sonraki Kanlı Ay Tutulması'nı beklerken, gökyüzündeki bu büyülü dansı izleyebilmenin keyfini çıkaralım. Belki bir dahakine daha hazırlıklı oluruz - belki teleskoplarımızı hazırlar, belki de şehrin karmaşasından uzaklaşıp daha net görebileceğimiz bir noktaya gideriz.
Gökyüzü her zaman en etkileyici gösterisini sunmaya hazır. Biz sadece izlemeye hazır olalım yeter.