Marmara Denizi'nin gizemli derinliklerine doğru yola çıkan bilim insanları, adeta bir keşif macerasına atıldı. TÜBİTAK'ın koordinasyonunda başlatılan bu önemli sefer, denizin içinde bulunduğu durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koymayı hedefliyor.
Aslında durum hiç de iç açıcı değil - müsilaj meselesi hâlâ başımızı ağrıtıyor, kirlilikse her geçen gün artıyor. Peki ne yapılıyor bu konuda? İşte tam da bu noktada devreye bilim giriyor.
Denizin Kalbine Yolculuk
Bilim ekibi, son teknoloji cihazlarla donatılmış durumda. Su altı robotlarından ileri sensörlere kadar her türlü ekipman bu seferde mevcut. Amaç sadece yüzeyi değil, denizin derinliklerindeki gizemi de çözmek.
Şöyle düşünün: Marmara, İstanbul'un ciğeri gibi. Ve bu ciğer ne yazık ki hasta. Bilim insanları da adeta bir doktor titizliğiyle çalışıyor.
Neler Araştırılıyor?
- Müsilajın güncel durumu ve dağılımı
- Kirlilik kaynaklarının tespiti
- İklim değişikliğinin deniz ekosistemine etkileri
- Su altı yaşamının mevcut durumu
- Oksijen seviyelerindeki değişimler
Biliyor musunuz, Marmara'daki oksijen seviyeleri son yıllarda ciddi oranda düşmüş durumda. Bu durum deniz canlıları için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Sonuçlar Ne Zaman Açıklanacak?
Sefer henüz başlamış olsa da, ilk bulguların önümüzdeki haftalarda paylaşılması bekleniyor. Ancak şunu söyleyebilirim ki - durumun vahameti, acil önlem alınması gerektiğini bir kez daha gösteriyor.
Bilim insanları gece gündüz demeden çalışıyor. Denizin her katmanından numuneler alınıyor, ölçümler yapılıyor, veriler kaydediliyor. Bu çalışma, Marmara'nın kaderini değiştirebilecek nitelikte.
Umarım bu sefer, sadece bir rapor olarak kalmaz ve somut adımlara dönüşür. Çünkü Marmara hepimizin - geleceğimiz, çocuklarımızın mirası.