İstanbul gökyüzü adeta teknolojiyle yeniden şekillendi. Evet, Teknofest yine kapılarını açtı ve bu yılki ritmi gerçekten farklı. Her köşesinde bir mucize, her standında geleceğe dair bir ipucu saklı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gelişiyle festival alanında elektriklenmiş bir hava esti. Kalabalık âdeta dalgalandı. Mikrofona geçip konuşmaya başladığındaysa, her kelimesi gençlerin yüreğine bir umut tohumu gibi düştü.
Türkiye Artık Teknolojide Rotasını Çizdi
Şunu net söyleyebilirim: Erdoğan'ın konuşması, bildiğimiz siyasi nutuklardan çok farklıydı. Samimi, içten ve bir o kadar da iddialı. "Artık durma zamanı değil" derken, salondaki herkesin gözlerindeki ışığı görmeliydiniz.
Milli Teknoloji Hamlesi'nin sadece bir slogan olmadığını, gençlerin azmiyle somutlaştığını vurguladı. Savunma sanayinden yazılıma, drone teknolojisinden yapay zekâya - her alanda yerli üretimin artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Gençler Sahnedeydi, Gelecek Onlarla Şekillendi
Festival alanında dolaşırken gördüğüm şey; inanılmaz bir özgüven. Lise öğrencileri kendi insansız hava araçlarını anlatıyor, üniversiteliler yapay zekâ projelerini sergiliyor. Biri bana "Hocam, biz artık dünya ile yarışıyoruz" dedi. Gurur duydum, itiraf ediyorum.
Erdoğan da bu ruhun farkında. Konuşmasında özellikle gençlere hitaben, "Sizler bu ülkenin en değerli hazinesisiniz" ifadelerini kullandı. Destek mekanizmalarının artırılacağını, Ar-Ge yatırımlarının süreceğini müjdeledi.
Ve o an... Herkesin beklediği cümle geldi: "Teknofest sadece bir festival değil, Türkiye'nin teknolojiyle diriliş destanıdır." Alkışlar uzun süre dinmedi.
Peki, Bundan Sonra Ne Olacak?
Festival bitse de etkisi devam edecek gibi. Gençlerin projeleri ciddi yatırımcıların radarında. Kamu destekleri artacak. Belki de önümüzdeki birkaç yıl içinde, dünya çapında çığır açacak bir Türk teknoloji şirketi doğacak. Kim bilir?
Kısacası; Teknofest İstanbul, sadece bir etkinlik olmanın çok ötesine geçti. İnançla, azimle ve en önemlisi - yerli ve milli bir ruhla neler başarılabileceğinin canlı bir kanıtı oldu.
