Heyecan dorukta! İstanbul Teknik Üniversitesi'nin parlak zekâları, Teknofest coşkusunu adeta yeniden tanımladı. Havacılık, uzay ve teknoloji festivalinde boy gösteren gençler, kıyasıya rekabetin ortasında ülkemizin geleceğine ışık tutan projelere imza attı.
Kimileri için bu sadece bir festival—oysa onlar için tam anlamıyla bir tutku gösterisi. Sabahın erken saatlerinden itibaren alana akın eden İTÜ'lü takımlar, hummalı bir hazırlık sürecinin ardından en iddialı projelerini sergileme fırsatı buldu.
Rüzgârı Arkalarına Aldılar
İnsansız hava araçları yarışmasında—evet, tam da orada—İTÜ'lü ekiplerin performansı gerçekten nefes kesiciydi. Kendi tasarladıkları drone'larıyla kıran kırana mücadele eden öğrenciler, aynı zamanda teknik bilgilerini pratiğe dökmenin heyecanını yaşadı.
Bir yarışmacının dediği gibi: "Binlerce saatlik emek, işte şu an tam karşınızda. Bu sadece bir yarışma değil; aynı zamanda bir hayalin gerçeğe dönüşme anı."
Sadece Havacılık Değil, Yapay Zekâ da Ön Planda
Festival alanında dikkat çeken bir diğer konu da yapay zekâ ve otonomi sistemleri oldu. İTÜ'lü mühendis adayları, geliştirdikleri otonom araç ve nesne tanıma sistemleriyle jürilerden tam not aldı. Belki de en çarpıcı olanı—projelerini anlatırken yüzlerindeki o içten gülümsemeydi.
Biliyor musunuz, bazı ekipler günlerce uyumadan çalıştıklarını itiraf etti. İnanılmaz değil mi? Ama sonuç: ortaya çıkan her bir proje, emeğin ve azmin zaferi niteliğinde.
Peki Ya Sonra?
Yarışmalar elbette bir gün bitecek. Fakat bu gençler için her şey yeni başlıyor. Teknofest deneyiminin kendilerine kattığı özgüven ve network, ileride kuracakları girişimlerin ve geliştirecekleri teknolojilerin temelini oluşturuyor.
Kısacası—İTÜ'lü gençler sadece yarışmıyor; Türkiye'nin teknoloji yarışındaki yerini güçlendiriyor. Ve görünen o ki, arkalarındaki rüzgâr hiç dinmeyecek.
