Dünya, yapay zekanın sınırlarını zorlarken, ABD'den çarpıcı bir karar geldi. İlk kez bir yapay zeka terapistinin hasta tedavisinde kullanılması yasaklandı. Bu, teknoloji ve sağlık sektöründe adeta bir deprem etkisi yarattı.
Kararın Ardındaki Nedenler
Yetkililer, yapay zekanın insan psikolojisini tam olarak anlayamayacağını ve bu nedenle terapi süreçlerinde kullanılmasının riskli olduğunu belirtti. "Bir algoritmanın insan duygularını yönetebileceğini düşünmek fazla iyimserlik olur" diyen uzmanlar, kararın arkasında duruyor.
Öte yandan, bazı kesimler bu yasağın teknolojik gelişmelerin önünü keseceğini savunuyor. "Yapay zeka destekli terapiler, özellikle ulaşımın kısıtlı olduğu bölgelerde devrim niteliğindeydi" diyenler de var.
Peki Ya Hastalar?
Bu yasağın en çok etkileyeceği kesim hiç şüphesiz hastalar olacak. Özellikle pandemi döneminde yapay zeka terapistlerine başvuranlar şimdi ne yapacak? Uzmanlar, "Geleneksel yöntemlere dönüş kaçınılmaz görünüyor" diyor ama bu herkes için mümkün mü?
İşin bir de mali boyutu var. Yapay zeka terapileri, geleneksel yöntemlere kıyasla çok daha uygun fiyatlıydı. Bu yasak, psikolojik destek almak isteyen ancak maddi imkanları kısıtlı olanları nasıl etkileyecek?
Gelecek Ne Gösteriyor?
Bu karar, yapay zekanın sağlık sektöründeki rolüne dair önemli soruları da beraberinde getirdi. Sınırlar nerede çizilmeli? Kontrol mekanizmaları nasıl olmalı? Belki de en önemlisi: İnsan dokunuşunun yerini hiçbir teknoloji dolduramaz mı?
Bir yanda hızla gelişen teknoloji, diğer yanda etik ve güvenlik endişeleri... Bu tartışma, önümüzdeki günlerde daha da alevlenecek gibi görünüyor.
