Türkiye'de Yapay Zeka Girişimciliği Hızla Yükseliyor
Yapay zeka devrimi, Türkiye'de yeni bir girişimcilik modelinin doğuşuna tanıklık ediyor. Son dönemde sayıları hızla artan bireysel geliştiriciler, artık tek başlarına küçük ölçekli yapay zeka şirketleri kurarak hizmet veriyor.
Tek Kişilik Şirketler Dijital Ekonominin Yeni Yüzü
Kodlama, içerik üretimi, veri analizi ve müşteri destek otomasyonu gibi alanlarda faaliyet gösteren bu tek kişilik şirketler, yakın gelecekte dijital ekonominin yükselen gücü haline gelecek. Özellikle serbest çalışanlar ve teknoloji firmalarında çalışan yazılımcılar, yapay zeka uygulamaları geliştirip satarak sektöre dahil oluyor.
Türkiye'de yapay zeka firması sayısı 2000 yılında sadece 5 civarındayken, 2024 itibarıyla bu sayı yaklaşık 1.200'e ulaşmış durumda. Bu firmalara her geçen gün yeni tek kişilik girişimciler ekleniyor.
Küresel Pazar Hızla Büyüyor
Küresel ölçekte yapay zeka pazarı dikkat çekici bir hızla genişliyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerine göre, küresel yapay zeka pazarının 2025 yılı sonunda 500 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Daha da çarpıcı olanı, 2030 yılına kadar pazarın yüzde 40'a yakın birleşik büyüme oranıyla 1,81 trilyon dolara ulaşmasının öngörülmesi.
Türkiye'nin Rekabet Avantajları
Türkiye, yapay zeka girişimciliği için önemli avantajlara sahip. Genç ve teknik açıdan yetkin bir nüfusa sahip olan ülkemizde, yapay zeka, veri bilimi ve yazılım mühendisliği alanlarında eğitim görenlerin sayısı son 5 yılda iki katına çıktı.
2024 itibarıyla 60'tan fazla üniversitede yapay zeka odaklı lisans ve yüksek lisans programları bulunuyor. Batı ülkelerine kıyasla Türkiye'de girişim maliyetlerinin düşük olması da önemli bir avantaj sağlıyor.
Tek kişilik yapay zeka şirketleri, sadece bir dizüstü bilgisayar, internet bağlantısı ve model erişimiyle küresel pazarlara açılabiliyor. Bu durum, Türkiye'yi küresel freelance ekonomisinde rekabetçi kılıyor.
Devlet Desteği Yolda
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2025-2030 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi kapsamında bireysel girişimciliği destekleyen yeni hibe mekanizmaları üzerinde çalışıyor. Bu doğrultuda TÜBİTAK'ın 'mikro girişim' programı, 2025 itibarıyla tek kişilik veya az çalışanlı şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerine fon sağlamak amacıyla yeniden yapılandırılıyor.
Programın ilk fazında yaklaşık 250 milyon TL'lik kaynak ayrılması ve bireysel yapay zekâ projelerine 100 bin TL'ye kadar doğrudan hibe verilmesi planlanıyor.
Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi (TRAI) tarafından gerçekleştirilen Kurumsal Yapay Zekâ Araştırması'na göre, yapay zeka ekibi olan şirketlerin oranı yüzde 15,2 iken, beş ve üzeri sayıda yapay zeka projesi yürüten şirketlerin oranı yüzde 32,8 oldu.
Türkiye'nin yapay zeka ekosistemi, hem küresel trendleri yakalıyor hem de kendine özgü dinamiklerle şekilleniyor. Tek kişilik girişimcilik modeli, önümüzdeki dönemde dijital ekonominin lokomotifi olmaya aday görünüyor.
