Yapay Zeka Kullanımında Türkiye Yüzde 13.4 ile Geride
Türkiye'nin yapay zeka benimseme oranı yüzde 13.4

Dünya genelinde yapay zeka teknolojilerinin benimsenmesinde büyük bir sıçrama yaşanıyor. Ancak Microsoft'un yayınladığı son rapor, ülkeler arasında bu benimseme hızında ciddi farklar olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye ise bu küresel yarışta henüz istenen seviyeye ulaşamadı.

Microsoft Raporu Ülkeler Arasındaki Uçurumu Gözler Önüne Serdi

Microsoft tarafından hazırlanan Yapay Zeka Yayılımı Raporu, çalışma çağındaki nüfusun bu teknolojiyi ne ölçüde kullandığını inceledi. Rapora göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yüzde 59,5 gibi oldukça yüksek bir oranla listenin başında yer alıyor. Onu yüzde 45,3 ile Norveç takip ediyor.

Raporun dikkat çeken bir diğer sonucu ise teknoloji devi ABD'den geldi. Amerika Birleşik Devletleri'nde, çalışma çağındaki nüfusun yüzde 74'ü hala düzenli olarak yapay zeka araçlarını kullanmıyor. Bu oran, gelişmiş ekonomilerde bile adaptasyon sürecinin tamamlanmadığını gösteriyor.

Türkiye'nin Yapay Zeka Karnesi: Yüzde 13.4

Rapordaki en çarpıcı verilerden biri Türkiye için. Ülkemizde yapay zekayı benimseme ve yayılım oranı sadece yüzde 13,4 olarak ölçüldü. Bu oran, BAE ve Norveç gibi lider ülkelerin çok gerisinde kaldığımızı net bir şekilde ortaya koyuyor.

Küresel ölçekte yaşanan büyük sıçramaya rağmen, Türkiye'de yapay zeka teknolojilerinin günlük ve iş hayatına entegrasyonu henüz başlangıç aşamasında. Bu durum, dijital dönüşüm yarışında geri kalmamak için hem bireysel hem de kurumsal farkındalığın artırılması gerektiğini işaret ediyor.

Sonuçlar ve Geleceğe Bakış

Microsoft'un raporu, yapay zeka devriminin dünya genelinde eşit hızda ilerlemediğini gösteriyor. Bazı ülkeler bu teknolojiyi hızla benimserken, diğerlerinde adaptasyon süreci daha yavaş ilerliyor. Türkiye'nin mevcut oranı, bu alanda atılması gereken daha çok adım olduğunu açıkça ifade ediyor.

Ekonomiden eğitime, sağlıktan üretime kadar her alanda rekabet gücünü artırmak isteyen Türkiye için, yapay zeka benimseme oranını yükseltmek stratejik bir öncelik haline gelmiş durumda. Uzmanlar, bu konuda farkındalık kampanyaları, eğitim programları ve teşviklerin artırılması gerektiğini vurguluyor.