Üniversite koridorlarında dolaşan yeni bir korku var: Yapay zeka mezun olmadan işimizi elimizden alacak mı? Gerçek şu ki, bu soru artık sadece teorik bir merak değil.
Düşünsenize, dört yıl boyunca sabahlara kadar ders çalışıyorsunuz, sınav stresiyle boğuşuyorsunuz ve mezun olduğunuzda işinizi bir yazılım yapıyor. İşte bu senaryo bazı sektörler için maalesef hayal değil.
Hangi Meslekler Tehlikede?
Uzmanların görüşüne göre, bazı beyaz yakalı pozisyonlar ciddi risk altında. Veri analisti, içerik yazarı, grafik tasarımcı - bunların hepsi yapay zekanın hızla geliştiği alanlar. Ama paniğe kapılmayın derim, çünkü işin bir de diğer yüzü var.
Şöyle düşünün: ATM'ler bankacıları işsiz mi bıraktı? Hayır, sadece bankacılık işini dönüştürdü. Aynı şey yapay zeka için de geçerli olabilir.
Peki Ne Yapmalı?
- Uyum sağlamayı öğrenin: Teknolojiye direnmek yerine onunla çalışmayı öğrenmek en akıllıcası
- Yaratıcılığınızı geliştirin: Makinelerin taklit edemeyeceği insani becerilerinize yatırım yapın
- Çok yönlü olun: Sadece bir alanda uzman olmak yetmez, disiplinler arası düşünmek gerekiyor
Bir eğitim danışmanının dediği gibi, "Asıl mesele yapay zekanın sizi geçmesi değil, yapay zeka kullanan birinin sizi geçmesi." Bu çok doğru bir tespit bence.
Gelecek Senaryoları
İki olası gelecek var karşımızda: Ya yapay zeka insanları işsiz bırakacak ya da insan-makine işbirliğiyle verimlilik katlanacak. Hangisi olacağı biraz bize bağlı aslında.
Üniversiteler bu konuda ne yapıyor? Maalesef çoğu hala geleneksel müfredatla devam ediyor. Oysa ki iş dünyası ışık hızıyla değişiyor. Eğitim sisteminin bu hıza yetişmesi gerekiyor - ki bu hiç kolay değil, biliyorum.
Son düşünce: Belki de soru "Yapay zeka işimizi alacak mı?" değil, "Yapay zekayla birlikte nasıl daha iyi çalışırız?" olmalı. Ne dersiniz?
