Geldi gelecek diye beklediğimiz yapay zeka devrimi, şirketler için tam bir hayal kırıklığına dönüşmüş durumda. Durum o kadar vahim ki, neredeyse her yirmi şirketten on dokuzu bu alanda yaptığı yatırımlardan eli boş dönüyor.
Sabah gazetesinin derlediği son veriler, Türk iş dünyasının yapay zeka macerasında ciddi sıkıntılar yaşadığını gözler önüne seriyor. Rakamlar gerçekten çarpıcı: Şirketlerin %95'i yapay zeka projelerinden beklediği verimi alamıyor.
Neden Bu Kadar Başarısızlar?
Aslında mesele sadece teknolojiyi satın almakla bitmiyor. İşin içinde insan faktörü, kurum kültürü ve en önemlisi - bana kalırsa - sabır meselesi var. Herkes hızlı sonuç bekliyor ama yapay zeka öyle 'tak çalıştır' bir sistem değil.
Uzmanların üzerinde durduğu temel sorunlar şunlar:
- Yetersiz veri altyapısı - dağınık verilerle doğru sonuç almak neredeyse imkansız
- Eğitim eksikliği - çalışanlar bu teknolojiyi kullanmayı bilmiyor
- Strateji yoksunluğu - ne yapacağını bilmeden teknoloji satın almak
- Gerçekçi olmayan beklentiler - sihirli değnek beklemek
Düşünsenize, şirketler milyonlarca lira harcıyor ama sonuç alamıyor. Bu durum bana şu meşhur sözü hatırlatıyor: "Araba aldık ama yolu yok."
Peki Çözüm Ne?
Öncelikle şunu kabul etmek lazım: Yapay zeka bir maraton, sprint değil. Aceleci davranmak, süreci hızlandırmak yerine daha çok geciktiriyor.
Başarılı olan o %5'lik dilime baktığımızda ortak özellikler göze çarpıyor:
- Kademeli geçiş - bir anda her şeyi değiştirmeye çalışmıyorlar
- Personel eğitimi - çalışanları sürece dahil ediyorlar
- Net hedefler - ne istediklerini biliyorlar
- Sabır - sonuç için zaman tanıyorlar
Yapay zeka konusunda Türkiye'de durum böyle. Herkes trendi takip ediyor ama iş uygulamaya gelince sınıfta kalıyoruz. Belki de biraz daha az heyecan, biraz daha çok planlama ile bu tabloyu değiştirebiliriz.
Sonuçta teknoloji araçtır, amaç değil. Ama bunu anlamak için sanırım daha çok deneyim yaşamamız gerekecek.
