İstanbul Bağcılar'da yaşayan Merve ve Seydullah Yuyucu çifti, koruyucu ailelik ve evlat edinme yoluyla hayatlarını birleştirdikleri üç çocukla, gerçek aile olmanın sevgi ve sorumlulukla kurulduğunu tüm topluma gösterdi. İkisi kardeş olan bu üç çocuğa yuva olan çift, ebeveynliğin biyolojik bağlarla sınırlı olmadığının canlı bir örneği oldu.
Bir Sevgi Yolculuğunun Başlangıcı
Süreç, çiftin Bahçelievler Şeyh Zayed Çocuk Evleri Sitesi'ni ziyaretiyle başladı. Baba Seydullah Yuyucu, o anları anlatırken, eşinin hemen karar verdiğini, kendisinin ise bu büyük adımı düşünmek için bir yıla ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Başvurularının ardından hayatlarına giren ilk çocuk, o zamanlar 2 aylık olan kızlarıydı. Yuyucu, "Allah sizin içinize o çocuğun sevgisini yerleştiriyor. Daha önce vakit geçirmişsiniz gibi bir samimiyet oluyor" diyerek o anki hislerini tarif ediyor. Kızları 1,5 yaşına geldiğinde ise yasal statüsü değişti ve çift, hiç tereddüt etmeden onu evlat edinme sürecini başlattı. Şu an 10 yaşında olan büyük kızları, ailenin ilk ve temel taşı oldu.
Kardeşler Bir Arada: İkinci ve Üçüncü Adım
Zaman içinde tek çocuk büyütmenin zorluklarını ve kardeşin önemini fark eden çift, ikinci kez koruyucu aile olmak için başvurdu. Bu kez yuvalarına, o zaman 3 aylık olan ikinci kızları katıldı. Anne Merve Yuyucu, onu ilk camın arkasından gördüğü anı unutamıyor: "Bize gülücükler saçıyordu, sanki hep bizimleymiş gibi hissettik." Şu an 5,5 yaşında olan ortanca kız, aileye neşe ve hareket getirdi.
Sürpriz ise dört yıl sonra geldi. Ailece yemek yerken gelen bir mesaj, ortanca kızlarının bir erkek kardeşinin dünyaya geldiğini ve henüz koruyucu ailesi olmadığını bildiriyordu. Kardeşleri ayırmamak konusunda hemfikir olan Yuyucu çifti, hiç düşünmeden üçüncü çocuğa da koruyucu aile olmayı kabul etti. Baba Seydullah, eşinden habersiz başvuruyu yaparak bu kez sürprizi o yaptı. 5 aylıkken eve gelen oğulları ise şu an 14 aylık ve ailenin en küçük ferdi.
Yeni Bir Yaşam ve Sorumluluk Bilinci
Üç çocukla birlikte yaşam tarzları tamamen değişen Yuyucu ailesi, daha fazla geziye ve kampa çıkmaya başladı. Baba Seydullah, "Biz çocuklardan sonra açılmaya başladık. Çocuk, insanın özgüvenini tamamlıyor" diyor. Ancak bu yolculuğun sadece duygusal tatmin arayışı olmadığının da altını çiziyor: "Bu yola girmek isteyenlerin önceliği, bir insanı aile ortamında iyi bir insan olarak yetiştirmek olsun."
Süreç elbette zorluklar da içeriyor. Çocuklar büyüdükçe koruyucu aile ve biyolojik aile kavramları hakkında sorular soruyor, duygusal patlamalar yaşanabiliyor. Aile, bu konularda kurumdaki uzmanların desteğinin çok değerli olduğunu vurguluyor. Anne Merve Yuyucu ise önemli bir noktaya dikkat çekiyor: "Aslında sadece evini açmak, sofraya bir tabak daha koymak değil, gerçekten gönlünüzü açmanız ve onun her anında yanında olmanız lazım."
Yuyucu ailesi, sadece üç çocuğa anne-baba olmakla kalmadı, onları geniş bir aileye, sevgi dolu bir sosyal çevreye de kattı. Kuzenler, amcalar, halalar ve teyzelerle büyüyen çocuklar, Bağcılar'da yazılan bu modern aile hikayesinin en mutlu kahramanları oldu.