Günümüz Türkiye'sinde aile kavramı yeniden şekillenirken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Tunc'tan dikkat çeken bir çıkış geldi. Bugünkü önemli buluşmada konuşan Tunc, kadının toplum içindeki yerine dair adeta bir manifesto niteliğinde sözler sarf etti.
Aslında düşününce -haklısınız- bu konu yıllardır konuşuluyor ama Tunc'un yaklaşımı gerçekten farklı. "Kadın güçlendikçe aile de güçlenir, toplum da" diyor ve ekliyor: "Biz buna yürekten inanıyoruz."
Ailenin Kalbinde Kadın Emeği
Bakan'ın üzerinde özellikle durduğu nokta şuydu: Kadınlar sadece evin değil, toplumun da temel taşı. Onlar olmadan -ne kadar modernleşirsek modernleşelim- aile kurumunun ayakta kalması mümkün değil. Bu çok net.
Toplantıda ilginç bir detay daha vardı. Tunc, "Kadınlarımızın karar mekanizmalarında daha fazla yer alması için çalışıyoruz" derken sesindeki o kararlı ton herkesi etkiledi. Sanki yıllardır beklenen bir şeyi nihayet dile getiriyordu.
Somut Adımlar Geliyor
Peki sözde kalmayacak. Bakanlık olarak yeni projeler üzerinde çalıştıklarını açıkladı Tunc. İşte bazıları:
- Kadın girişimciliğini destekleyecek yeni finansman modelleri
- Aile içi şiddetle mücadelede daha etkin mekanizmalar
- Kadınların iş gücüne katılımını artıracak esnek çalışma modelleri
Bunlar sadece başlangıç aslında. Tunc'un dediğine göre, daha nice proje yolda.
Şahsen düşünüyorum da, bu açıklamalar toplumun farklı kesimlerinde nasıl karşılanacak? Kimileri "Nihayet!" diyecek, kimileri "Yeterli mi?" diye soracak. Ama şu kesin: Konuşulmaya değer bir konu.
Toplantının en çarpıcı anı ise Bakan'ın şu sözleri oldu: "Kadınlarımızın potansiyelini hapsetmek, toplumu yarı güçle yaşatmaya çalışmak gibidir." Oldukça iddialı bir benzetme, kabul edelim.
Gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Bakalım bu sözler somut politikalara nasıl dönüşecek? Bekleyip göreceğiz...