Bazen hayat öyle anlar yaşatıyor ki, kelimeler yetmiyor anlatmaya. İrem Helvacıoğlu da tam böyle bir anda buldu kendini - anneliğin o tarifsiz duygusunu kaleme dökerken.
Ünlü oyuncu, minik kızı Soraya'ya hitaben yazdığı duygu yüklü mesajla yüreklere dokundu. Öyle sıradan bir metin değildi bu. İçinden geldiği gibi, kırk yıllık deneyimle değil, taptaze bir annenin heyecanıyla yazılmıştı.
Bir Kalp Atışı Kadar Yakın
"Sen benim için sadece bir evlat değilsin," diye başlıyordu mektup sanki. "Sen hayatıma giren en güzel şiirsin, en anlamlı cümlesin."
Anneliği tarif etmek zordur - kelimeler kifayetsiz kalır çoğu zaman. Ama İrem, bu zorluğun üstesinden öyle güzel gelmiş ki... Sanki her kelimesiyle "işte annelik budur" diye haykırıyordu.
Koşulsuz Sevginin Sessiz Dili
Mesajında en çok vurguladığı şeylerden biri, daima Soraya'nın yanında olacağıydı. Öyle ya, annelik zaten bunu gerektirir - çocuğunun arkasında dimdik durmayı, onu her koşulda sevmeyi.
Belki de en çarpıcı olanı, bu sözleri sadece bugün için söylemiyor oluşuydu. Hayat boyu sürecek bir söz vermişti adeta. "Her zaman arkanda olacağım" demekle kalmıyor, bunu yüreğinin tüm samimiyetiyle hissettiriyordu.
Kim bilir, belki de her anne böyle hisseder çocuğuna karşı. Ama bunu dile getirmek, kelimelere dökmek başka bir maharet işte.
Sanatçı Duruşuyla Annelik
İrem Helvacıoğlu'nu ekranlardan tanıyoruz elbette. Ama bu mesaj, onun sanatçı kimliğinden öte insani yönünü gösterdi bize. Kameralar kapandığında, makyaj silindiğinde geriye kalan saf sevgiyi...
Acaba hangisi daha zordur - bir karakteri canlandırmak mı, yoksa annelik rolünü en iyi şekilde oynamak mı? Sanırım ikincisi, çünkü bu rol hiç bitmiyor.
Ve işte tam da bu yüzden, İrem'in sözleri bu kadar içten geliyor. Yapmacıklıktan uzak, gösterişsiz, sade.
Bir Annenin Kaleminden
Şöyle diyordu bir yerinde: "Seninle birlikte yeniden doğdum ben. Senin gözlerinde kendimi buldum."
Bu cümleler sadece bir ünlünün mesajı değil aslında. Tüm annelerin hissettiklerine tercüman olan evrensel bir dil. Sadece onun kaleminden dökülmüş.
Belki de en güzeli buydu - ünlülüğün, şöhretin ötesinde sadece bir anne olmanın güzelliğini hatırlatması.
İrem Helvacıoğlu, kızı Soraya'ya yazdığı bu satırlarla aslında hepimize dokundu. Anneliğin ne demek olduğunu, koşulsuz sevginin ne anlama geldiğini bir kez daha hatırlattı.
Ve en önemlisi - bir çocuğun hayatındaki en büyük güvencenin, daima onun arkasında duran bir anne olduğunu...