
Mersin'in ara sokaklarında gün doğmadan işe koyulan bir isim var: Aras. Kimileri ona 'çöp avcısı' diyor, kimileriyse 'yeşil kahraman'. Peki ama neden? Çünkü o, her sabah şehrin dört bir yanından topladığı geri dönüştürülebilir atıklarla hem çevreyi koruyor hem de kendi hayatını değiştiriyor.
Belki de hiç düşünmeden attığınız bir pet şişe, Aras'ın elinde yepyeni bir fırsata dönüşüyor. Plastikler, metaller, kağıtlar... Hepsi onun için birer değer. 'İnsanlar çöp görüyor, ben gelecek görüyorum' diyen bu genç adam, aslında hepimizin gözünden kaçan bir gerçeğe parmak basıyor.
Bir günü nasıl geçiyor?
Sabahın alacakaranlığında başlıyor macerası. Sırtında çuvalı, elinde eldivenleri, mahalle mahalle dolaşıyor. Kimi zaman gülümseten anılar biriktiriyor yolda - mesela bir gün, çöp konteynerinin yanında bırakılmış neredeyse yepyeni bir kitapla karşılaşmış. 'O gün kendimi piyangodan büyük ikramiye çıkmış gibi hissettim' diye anlatıyor gülerek.
İşin zorlukları yok değil elbette. Bazen insanların tuhaf bakışlarına maruz kalıyor, bazen de ağır yükler taşımak zorunda. Ama o bunları umursamıyor. 'Yaptığım işin değerini biliyorum' diyor, 'Hem doğaya yardım ediyorum hem de kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum.'
Çevre için küçük, kendisi için büyük adımlar
Aras'ın hikayesi aslında hepimize bir ders niteliğinde. Bir yandan geri dönüşümün önemini hatırlatırken, diğer yandan azmin ve çalışmanın gücünü gösteriyor. Topladığı her atıkla hem çevre kirliliğini azaltıyor hem de kendi ekonomisine katkı sağlıyor.
Peki ya biz? Bir an durup düşünelim: Gerçekten gereksiz yere attığımız o kadar çok şey var ki... Belki de Aras gibi insanlar sayesinde, çöp diye bir kenara attıklarımızın aslında ne kadar değerli olabileceğini fark edeceğiz.