Gözler yine bir starın hesap hareketlerine çevrildi. Bu seferki isim: Seda Sayan. Evet, yanlış duymadınız. Kendisi sadece ekranlardaki yeteneğiyle değil, aynı zamanda oldukça "tok" sayılabilecek bir banka hesabıyla da gündemde.
Peki nedir bu mal varlığının sırrı? Gelin hep birlikte göz atalım.
Mülkler, Mülkler, Mülkler...
İstanbul'un en gözde semtlerinde -ki bunların içinde Bebek ve Etiler de var- lüks daireler. Sadece bir ya da iki de değil üstelik! Aklınıza gelebilecek her türlü konforda, manzarada ve metrekarede...
Bodrum'da denize sıfır bir yazlık? Var. Yalovada kaplıca keyfi için bir şato? O da var. Hatta yurt dışında -ki ismini vermek istemiyoruz- gizli bir adada küçük bir tatil köşkü bile mevcut.
Araba Koleksiyonu ve Mücevherler
Garajında tozlanmaya fırsat bulamayan lüks araçlar. Kırmızı bir spor araba, siyah bir sedan, hatta ailecek çıkılan yolculuklar için dev bir SUV. Markalarını söylemeye gerek yok - hepsi Avrupa menşeli ve hepsi de en yüksek segmentten.
Peki ya mücevherler? Altınlar, elmaslar, pırlantalar... Öyle ki, bir kuyumcu dükkanını rahatlıkla doldurabilecek çeşitlilikte ve değerde. Özel tasarım parçalar, antikalar ve hatta mücevherat tarihine geçmiş bazı nadide eserler.
Yatırımlar ve Şirketler
İşin ilginç yanı, Seda Hanım'ın sadece "harcayan" değil, aynı zamanda akıllıca yatırımlar yapan bir iş kadını profili çizmesi. Gayrimenkulün yanı sıra, teknoloji start-up'larına ve hatta sürdürülebilir enerji projelerine yaptığı yatırımlar var.
Bir dönerci dükkanı değil belki ama, ismini vermekten imtina ettiğimiz birkaç uluslararası markanın Türkiye distribütörlüğünü de elinde bulunduruyor. Yani, gelir sadece şarkı söylemekten ve televizyon programlarından gelmiyor!
Sonuç olarak? Seda Sayan'ın serveti, onu sadece bir eğlence dünyası figürü olmaktan çıkarıp, ciddi bir yatırımcı ve iş insanı profiline taşıyor. Bu kadar çeşitlilik ve bu kadar yüksek değer, gerçekten de takdir edilesi.
Peki sizce, bir sanatçı için bu kadar büyük bir servet "normal" mi? Yoksa gözlerimiz mi dönüyor? Kararı siz verin...
