
Sabahın erken saatlerinde, güneş henüz ufukta kızıllığını göstermeden, Türkiye'nin dört bir yanındaki camilerde bir hareketlilik başladı. Minarelerden yankılanan ezan sesleri, adeta gökyüzüne dokunuyordu. Bugün öyle bir gündü ki, herkesin kalbi aynı ritimde atıyordu.
90 bin cami. Evet, yanlış duymadınız. Tam 90 bin camide, milyonlarca mümin aynı anda ellerini semaya açtı. Kuraklığın toprakları kavurduğu bu günlerde, yağmur için yalvardılar. Doğal afetlerin yaralarını sarmak için niyaz ettiler. Ve şehitlerimizin ruhlarına rahmet dilediler.
Bir 'Amin' Ki Binlerce Yürekte Yankılandı
İmamların okuduğu duaların ardından, o an geldi. 'Amin' sesleri öyle bir yükseldi ki, sanki bütün şehirler tek bir nefes olmuştu. Kimi gözyaşlarını tutamadı, kimi içinden derin bir 'oh' çekti. Çocuklar bile -her zamankinden farklı- ciddiyetle amin dediler.
İstanbul'da Süleymaniye Camii'nin avlusunda bekleyen 72 yaşındaki Ali amca, "Böyle bir manzarayı ömrümde ilk kez görüyorum" diye mırıldandı. Yanındaki torunu Efe'ye sarılarak, "Bu dualar boşa gitmez evlat" dedi.
Kuraklık Kâbusuna Karşı Toplu Niyaz
Son yılların en kurak dönemini yaşayan Anadolu toprakları için edilen dualar, özellikle çiftçilerin yüreğine su serpti. Konya Ovası'nda buğday tarlaları susuzluktan kavrulurken, bu duaların bereket getireceğine inananların sayısı hiç de az değildi.
Meteoroloji uzmanları ise "Dua etmek güzel ama tedbiri de elden bırakmayalım" diyerek su tasarrufunun önemini bir kez daha hatırlattılar. Ne de olsa, yağmurların yağması için sadece dua yetmez; akıllıca hareket etmek de şart.
Afetzedelerin Acısı Ortak Dua ile Hafifletildi
Geçtiğimiz aylarda yaşanan depremler ve sel felaketlerinde yakınlarını kaybedenler için de özel niyazlar edildi. Afet bölgelerindeki camilerde, dualar daha bir içten, daha bir yürekten yükseldi. Hatay'dan gelen görüntüler, insanı derinden sarsacak cinstendi.
Psikologlar, bu tür toplu ritüellerin travma sonrası iyileşme sürecine katkı sağladığını belirtiyor. "Acı paylaşıldıkça hafifler" sözü, tam da böyle anlarda anlam kazanıyor.
Öte yandan, şehit aileleri için okunan sureler de unutulmadı. Vatan uğruna can verenlerin ardından duaların yükselmesi, geride kalanlar için büyük bir teselli oldu. Ankara'daki bir şehit annesi, "Oğlumun ruhu şad olsun" diyerek gözyaşlarını silerken, yanındaki komşuları ona destek oluyordu.
Bu görkemli buluşma, aslında Türkiye'nin ne kadar büyük bir aile olduğunu bir kez daha hatırlattı. Farklı şehirlerde, farklı yaşlarda, farklı hayatlar süren insanların aynı anda aynı duayı etmesi, gerçekten etkileyiciydi. Belki de ihtiyacımız olan tam da buydu: Birlik olmak, beraber dilek tutmak.