Kim derdi ki Hakkâri'nin serin yaylalarından Endonezya'nın tropik adalarına uzanan bir sevda filizlenecek? İşte hayatın sürprizleri! Yüksekova'da yaşayan genç adamın yolu bir gün, tam da kaderin cilvesiyle, Endonezyalı güzelle kesişti.
O anı tarif etmek zor – belki de 'kıvılcım' kelimesi yetersiz kalır. Bir bakış, bir gülümseme... Sonrası mı? İki kalp, iki kıta, iki dünya bir oldu resmen.
Kültür Köprüsü Kuruldu
Düşünsenize: Ramazan bayramında rendang yiyen, Kurban Bayramı'nda Endonezya usulü sate ikram eden bir aile oldular. Komşular şaşkın ama bayılıyor bu renkli karışıma! 'Acaba baharatlı yemeklere alışabilecek mi?' diye düşünen damat, şimdilerde acı biberin tadını bile ayırt edebiliyor.
Dil bariyeri mi? Hiç problem olmamış. Aşkın evrensel dili sayesinde anlaşıyorlar işte. Bazen gözler konuşuyor, bazen eller... Bazen de Google Translate devreye giriyor tabii – kim kusursuz ki zaten?
Sosyal Medya Fenomeni Oldular
Paylaştıkları videolar adeta viral oldu. Birinde Türk kahvesi içmeye çalışan gelinin yüz ifadesi, diğerinde damadın Endonezya danslarına eşlik edişi... İzleyenler 'Daha özgün bir aşk görmedim' diye yorum yağdırıyor.
Belki de en çarpıcı olanı: İki kültürün en güzel yanlarını harmanlayıp yepyeni bir aile geleneği oluşturmaları. Bayramlarda hem baklava hem de lemper ikram ediyorlar misafirlere. Ne diyelim? Çok yaşasın aşkın sınır tanımaz hali!
