Gözyaşlarına hakim olamayacak gibi görünüyordu. Öyle ki, bir dokunsan belki de sel olup akacaktı içindeki duygular. Yasemin Şefkatli, o anları paylaşırken ne kadar narin hissettiğini gizlemiyordu.
Sosyal medyada takipçileriyle kurduğu o samimi bağ -her şeyi olduğu gibi, süslüpüslü olmadan anlatma cesareti- gerçekten takdire şayan. İnsan "Acaba neden böyle hissediyor?" diye düşünmeden edemiyor.
Paylaştığı O Fotoğraflar Her Şeyi Anlatıyordu
Gözlerindeki o derin bakış, yüzündeki o belli belirsiz gülümseme -aslında arkasında ne fırtınalar saklıydı kim bilir. Belki de hepimizin zaman zaman hissettiği o "her şey çok yoğun" duygusunun tezahürüydü yaşadıkları.
Hayat bazen öyle sürprizlerle dolu ki... Bir anda kendinizi ünlü bir ailenin parçası olarak buluyorsunuz ve her hareketiniz mercek altına alınıyor. Zor iş gerçekten.
"Dokunsanız Ağlayacağım Gibi" Dediği An
O anki ruh halini anlatırken kullandığı sözler ise insanın içini burktu: "Dokunsanız ağlayacak gibiyim." Bu kadar basit, bu kadar yalın, bu kadar insani bir itiraf. Hepimiz böyle anlar yaşamıyor muyuz zaten?
Aslında düşününce -her ne kadar ünlü de olsalar- onlar da bizim gibi insan. Aynı duygular, aynı kırgınlıklar, aynı sevinçler. Sadece kamera önünde yaşıyorlar her şeyi.
Hayranlarından Yoğun Tepki
Paylaşımının altına dökülen yorumlar ise gerçekten ilginçti. Kimi "Dayan!" diyordu, kimi "Sen güçlüsün!" Bazıları da kendi benzer deneyimlerini paylaşıyordu. İnsanların bu kadar içten bağ kurabilmesi -sanırım- onun samimiyetinden kaynaklanıyor.
Şu sosyal medya denen şey ne tuhaf değil mi? Bir taraftan hayatımızı sergiliyoruz, diğer taraftan en mahrem duygularımızı paylaşıyoruz. Yasemin Hanım da işte bu ince çizgide dolanıyor ustalıkla.
Peki ya siz? Hiç böyle "dokunsanız ağlayacak gibi" hissettiğiniz anlar oldu mu? İtiraf edin, hepimiz zaman zaman bu duygudan geçiyoruz. Belki de onun paylaşımı bu yüzden bu kadar dokundu hepimize.
