İstanbul Boğazı'nda son günlerde sosyal medyayı sallayan o iddialar... Balık soykırımı yaşandığı, denizin adeta bir mezarlığa döndüğü yönündeki paylaşımlar herkesi tedirgin etmişti. Doğal Hayatı Koruma Merkezi'ne (DGM) sorduk, onlar da net konuştular: "Bu iddialar gerçeği yansıtmıyor."
Aslında durum hiç de öyle değilmiş. DGM'nin açıklamasına göre, Boğaz'daki balık popülasyonunda ciddi bir azalma ya da toplu ölüm söz konusu bile değil. Peki ama nereden çıktı bu iddialar? Kim, ne amaçla böyle bir şey uydurmuş olabilir? İşin içinde başka işler var gibi görünüyor.
Sosyal Medyada Dolaşan Görüntüler Gerçek Değil
Şöyle bir düşünün: Sosyal medyada dolaşan o dramatik görüntüler, o balık cesetleriyle dolu kıyılar... Hepsi mi uydurma? DGM yetkilileri, bu görüntülerin farklı zamanlardan ve farklı yerlerden alınmış olduğunu belirtiyor. Yani İstanbul Boğazı'yla ilgisi olmayan görüntüler, sanki Boğaz'da çekilmiş gibi paylaşılıyormuş. İşin daha da kötüsü, bazı görüntülerin tamamen montaj olduğu iddia ediliyor.
Doğrusu, ben de ilk duyduğumda inanmıştım. Denizlerimiz zaten yeterince kirli, balık stokları azalıyor diye düşünmüştüm. Ama görünen o ki, gerçekler hiç de öyle değil. DGM'nin açıklaması rahatlatıcı olsa da, insanın aklında soru işaretleri kalıyor. Neden böyle bir yanlış bilgi yayılıyor? Kimin ne çıkarı olabilir?
Balıkçılar Ne Diyor?
Boğaz'da geçimini balıkçılıkla sağlayanların durumu merak ediliyor tabii. Onlar da bu iddiaları duymuşlar ve oldukça şaşırmışlar. "Biz böyle bir şey görmedik" diyorlar. Hatta bazı balıkçılar, bu tür asılsız iddiaların balık satışlarını olumsuz etkilediğinden şikayetçi.
İşin ilginç yanı, bu iddiaların tam da balık sezonunun başlangıcına denk gelmesi. Tesadüf mü, yoksa kasıtlı mı? DGM yetkilileri, vatandaşları sosyal medyada dolaşan bilgilere karşı daha dikkatli olmaya çağırıyor. "Her gördüğünüze inanmayın" diyorlar - ki bence de çok haklılar.
Peki Gerçekte Ne Oluyor?
Aslında Boğaz'da durum hiç de kötü değil. Mevsim normallerinde bir balık popülasyonu var. Evet, deniz kirliliği konusunda ciddi sorunlarımız olduğu doğru - bunu kimse inkar edemez. Ama toplu balık ölümleri yaşanmıyor. DGM, düzenli olarak su kalitesi ve balık popülasyonu takibi yaptıklarını belirtiyor.
Belki de asıl mesele şu: İnsanlar doğal olarak çevre konusunda endişeli. Her duydukları kötü habere inanmaya hazırlar. Bu da bazı kişilerin bu endişeyi kötüye kullanmasına neden oluyor. DGM'nin bu açıklaması, en azından bir süreliğine içimizi rahatlatabilir. Ama unutmayalım ki, denizlerimizi korumak hepimizin görevi.
Sonuç olarak, İstanbul Boğazı'nda balık soykırımı yaşandığı iddiaları tamamen asılsız çıktı. Sosyal medyada dolaşan görüntüler gerçeği yansıtmıyor. DGM'nin açıklaması net: Balık popülasyonunda ciddi bir azalma yok. Yine de, denizlerimizi korumak için hep birlikte çaba göstermemiz gerektiği unutulmamalı.