Japonya'da durum ciddi. Gerçekten ciddi. Ormanların derinliklerinden gelen tehdit artık şehirlerin kapısını çalıyor ve yetkililer nihayet harekete geçti. Ayılar - evet, o sevimli görünen ama bir o kadar da tehlikeli canlılar - insan yerleşimlerine inanılmaz bir cesaretle yaklaşıyor.
Geçen yılki rakamlar insanı ürpertiyor doğrusu. Tam 219 saldırı kayıtlara geçmiş. Bu, rekor denebilecek bir sayı. Peki neden? İnsanlar mı onların yaşam alanına girdi, yoksa onlar mı bizimkine? Sanırım ikisi de.
Kırsalda Yaşayanların Kabusu
Köylerde yaşayanlar için durum içler acısı. Pencereden baktıklarında artık komşularını değil, ormandan inmiş ayıları görmeye başladılar. Çocuklarını okula gönderirken içleri rahat değil. Ya yolda bir ayıyla karşılaşırlarsa?
Hükümetin çözümü ise tartışmalı: Avcılar. Deneyimli avcılar, ayı popülasyonunu kontrol altına almak için ormanlara salınıyor. Bu, belki de en eski yöntem - insanlık tarihi kadar eski.
Sayılar Artıyor, Sebepler Net
Uzmanlar bu artışın arkasında birkaç önemli faktör olduğunu söylüyor:
- İklim değişikliği nedeniyle ayıların doğal besin kaynakları azalıyor
- Kırsal nüfusun yaşlanması ve azalmasıyla ayılar daha rahat hareket ediyor
- Ormanlık alanlardaki insan faaliyetlerinin artması
Yani aslında bu, doğanın bir çeşit intikamı gibi. İnsanoğlu doğaya müdahale ettikçe, doğa da kendini korumak için sınırları zorluyor.
Yerel Yönetimler Çaresiz
Yerel yetkililerin elleri kolları bağlı kalmış durumda. Geleneksel yöntemler - ses çıkaran cihazlar, elektrikli çitler - artık işe yaramıyor. Ayılar akıllanmış, bu numaraları çözmüşler.
Bir yetkili, "Bu hayvanlar inanılmaz uyum sağlıyor" diyor. "Her seferinde yeni bir yol buluyorlar. Adeta bizimle zekâ yarışına giriyorlar."
Ve işte şimdi avcılar devreye giriyor. Onlar için bu sadece bir iş değil - aynı zamanda bir hizmet. Köylüleri korumak, can güvenliğini sağlamak...
Ama şu soru akıllardan çıkmıyor: Bu gerçekten en iyi çözüm mü? Yoksa doğayla olan savaşımızda başka yollar bulmalı mıyız?
Japonya'nın bu soruna bulacağı çözüm, belki de diğer ülkeler için de yol gösterici olacak. Doğayla nasıl bir ilişki kuracağımızı yeniden düşünmemiz gerekiyor galiba.
