İnsan eliyle doğaya yapılan müdahalelerin sonuçları artık kapımıza kadar geldi desek yeri. Tokat'ta yaşanan son olay, doğal yaşamın ne denli zor durumda kaldığını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Geçtiğimiz günlerde şehrin tam göbeğinde, normalde görmeye alışık olmadığımız misafirler belirdi. İki minik çakal yavrusu, açlıklarını gidermek umuduyla insanların arasına kadar inmek zorunda kalmıştı. Görgü tanıklarının anlattığına göre, yavrular bitkin ve ürkek halleriyle etrafta yiyecek arıyorlardı.
Doğal Yaşam Alanları Daralıyor
Uzmanlar bu tür olayların aslında hiç de sürpriz olmadığını söylüyor. Ormanlık alanların giderek azalması, inşaat projeleri ve insan yerleşimlerinin yayılması... Tüm bunlar vahşi hayvanların doğal yaşam alanlarını ciddi şekilde daraltıyor. Hayvanlar da aç kalınca mecbur şehirlere iniyor.
Bu çakal yavrularının hikayesi aslında hepimizin hikayesi. Doğaya verdiğimiz zararın sonuçlarıyla yüzleşmek hiç de hoş değil, değil mi?
Yavruların Dramatik Görüntüleri
O anları cep telefonuyla kaydeden bir vatandaş, "İlk başta köpek zannettim" diyor. "Ama yakından bakınca çakal olduklarını anladım. Çok zayıf ve bitkin görünüyorlardı. İnsanlardan korkmalarına rağmen açlık onları buraya sürüklemişti."
Görüntülerde yavruların etrafta dolaştığı, çöpleri karıştırdığı ve ara sıra birbirlerine sokularak güvence aradıkları görülüyor. İnsan içgüdüsüyle onlara yardım etmek istiyorsunuz ama doğru olanın ne olduğunu bilemiyorsunuz.
Uzmanlar Uyarıyor: Doğal Ortamlarına Bırakın
Doğa koruma uzmanları, vahşi hayvanlarla karşılaşıldığında yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:
- Asla yaklaşmaya veya beslemeye çalışmayın
- Sessizce uzaktan izleyin
- İlgili birimlere haber verin
- Panik yapmadan sakin davranın
Tokat'taki çakal yavruları için de aynı prosedür izlendi. Doğa Koruma ve Milli Parklar ekipleri olay yerine intikal ederek yavruları güvenli bir şekilde doğal yaşam alanlarına geri bıraktı.
Fakat asıl soru şu: Onları geri götürdüğümüz yerlerde yeterli yiyecek bulabilecekler mi? Yoksa yarın bir gün yine açlıktan şehre inmek zorunda kalacaklar mı?
Bu küçük çakalların hikayesi, aslında hepimizin doğayla olan ilişkisini yeniden düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Belki de artık "onların dünyası" ve "bizim dünyamız" ayrımını bırakıp, bu gezegeni gerçekten paylaşmayı öğrenmemizin zamanı gelmiştir.