Bodrum'un büyüleyici sahilleri, turkuaz suları ve rüya gibi bir tatil... Ancak ünlü oyuncu Yasemin Sakallıoğlu için bu masalın içine gizlenmiş bir kabus vardı. İnanın, anlattıkları tüyleri diken diken edecek cinsten!
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından takipçileriyle samimi bir paylaşım yapan Sakallıoğlu, aslında hiç de kolay anlatılacak bir hikayenin içinde bulmuş kendini. "Denize giremiyorum" demişti, evet, ama sebebi o kadar basit değildi.
O Anı Anlatırken Hâlâ Titriyor
İşte o çarpıcı itiraflar: "Bodrum'da tatil yapıyordum ve denizin o eşsiz güzelliğine kapılıp kendimi suların serinletici kucağına bırakmıştım. Derken... birdenbire suyun hemen altında, birkaç metre ötemde devasa bir gölge belirdi. İlk başta gözlerime inanamadım, belki de bir yunustur diye düşündüm ama yanıldığımı anlamam saniyeler sürdü."
O devasa gölgenin ne olduğunu anladığı anda ise tüm vücudunu buz gibi bir korku kaplamış. Adrenalin o kadar yükselmiş ki, kalbi göğsünden fırlayacakmış gibi atmaya başlamış. "Hiçbir zaman unutamayacağım o andan sonra denizle arama mesafe koymak zorunda kaldım" diye ekliyor iç çekerek.
Psikolojik Etkisi Aylarca Sürmüş
Böyle bir deneyim yaşadıktan sonra insanın psikolojisinin alt üst olması işten bile değil. Yasemin Hanım da bu korkunun etkisinden aylarca kurtulamamış. Rüyalarına bile giren o an, denizle olan ilişkisini tamamen değiştirmiş.
Peki ya şimdi? "Artık denize girmek için önce saatlerce kıyıda oturup etrafı gözlemliyorum" diyor. "İnsan aklıyla mantığıyla hareket etmek istiyor ama o korku bir kez yerleşti mi, içinden atması gerçekten zor oluyor."
Takipçilerinden gelen destek mesajları ise ona ilaç gibi gelmiş. Benzer korkular yaşayan yüzlerce insanın hikayesini okumak, yalnız olmadığını hissettirmiş kendisine. İnsanın başına gelmeyince anlayamayacağı türden bir deneyim bu aslında.
Doğanın içinde böyle sürprizlerle karşılaşmak her zaman mümkün elbette. Ama işin özü şu: Yasemin Sakallıoğlu gibi birçok insan, benzer deneyimler sonrasında hayatlarının bir parçası haline gelen korkularla baş etmek zorunda kalıyor. Ve görünen o ki, bu korkunun üstesinden gelmek sandığımızdan çok daha zor.
